Sensual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sensual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sensual Nedir?


Sensual, Türkçe’ye duyusal olarak çevrilen İngilizce bir kelimedir. Genellikle cinsellikle ilgili kullanılsa da, duyularla ilgili herhangi bir deneyim için de kullanılabilir. Sensual kelimesi aynı zamanda şehvetli, seksi, çekici ve cazip anlamlarını da içerir.

Örnek Cümleler:

  1. She moved sensually across the dance floor. (O, dans pistinde duyusal bir şekilde hareket etti.)
  2. The aroma of the food was sensual and enticing. (Yemeklerin kokusu duyusal ve çekiciydi.)
  3. The fabric felt sensual against her skin. (Kumaş, cildine karşı duyusal bir his yarattı.)
  4. His sensual lips were hard to resist. (Onun şehvetli dudaklarına karşı koymak zordu.)
  5. The painting captured the sensual essence of the human form. (Tablo, insan formunun duyusal özünü yakaladı.)
  6. The music had a sensual rhythm that made everyone want to dance. (Müzik, herkesin dans etmek istediği bir duyusal ritme sahipti.)
  7. Her movements were sensual and graceful. (Hareketleri duyusal ve zarifti.)
  8. The touch of his fingers was sensual and electric. (Onun parmaklarının dokunuşu duyusal ve elektrikliydi.)
  9. The candlelit room created a sensual atmosphere. (Mum ışığında aydınlatılan oda duyusal bir atmosfer yarattı.)
  10. Her voice had a sensual quality that made him weak in the knees. (Sesi, onu dizlerinin üstüne çöken bir duyusal kaliteye sahipti.)
  11. The movie had a sensual love scene that left the audience breathless. (Filmde, izleyicileri nefessiz bırakan bir duyusal aşk sahnesi vardı.)
  12. The taste of the wine was sensual and luxurious. (Şarabın tadı duyusal ve lüks bir lezzet taşıyordu.)
  13. The massage was sensual and relaxing. (Masaj, duyusal ve rahatlatıcıydı.)
  14. The perfume she wore was sensual and alluring. (Giysilerinde kullandığı parfüm, duyusal ve çekiciydi.)
  15. The painting had a sensual quality that drew the viewer in. (Tabloda, izleyiciyi içine çeken duyusal bir kalite vardı.)
  16. The silk sheets felt sensual against his skin. (İpek çarşaflar, cildine karşı duyusal bir his yarattı.)
  17. The food was presented in a sensual and artistic way. (Yemekler, duyusal ve sanatsal bir şekilde sunuldu.)
  18. Her body language was sensual and inviting. (Vücut dili, duyusal ve davetkar nitelikteydi.)
  19. The sunset created a sensual display of colors in the sky. (Güneş batışı, gökyüzünde duyusal bir renk şölen
  1. His touch was sensual and passionate, sending shivers down her spine. (Dokunuşu duyusal ve tutkulu idi, omurgasında ürpertiler yarattı.)

Bu örnek cümleler, sensual kelimesinin farklı şekillerde kullanılabileceğini ve geniş bir yelpazede deneyimlere atıfta bulunabileceğini göstermektedir. Kelimenin cinsellikle ilgili anlamı, ancak sadece birkaç örnek cümlede kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.