Begrudge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Begrudge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Begrudge İle İlgili Cümleler

Begrudge kelimesi Türkçe’de “istememek, kıskanmak, haset etmek” anlamlarına gelir.

1. I don’t begrudge you for your success. (Başarınızdan dolayı size kıskançlık yapmıyorum.)
2. He begrudges his sister’s achievements. (Kardeşinin başarılarından dolayı haset ediyor.)
3. She begrudged the time she spent at work. (İşte geçirdiği zamanı istemiyordu.)
4. They begrudged every penny they spent on the trip. (Geziye harcadıkları her kuruşa kıskançlık yaptilar.)
5. I begrudge giving up my weekend for this project. (Bu projeye haftasonumu vermek istemiyorum.)
6. He begrudged the attention his friend received. (Arkadaşının aldığı ilgiye kıskandı.)
7. She begrudged the compliments her colleague received. (Meslektaşının aldığı övgüleri kıskandı.)
8. They begrudged the recognition their competitors received. (Rakiplerinin aldığı tanınmayı kıskandılar.)
9. I begrudge the fact that he never helps around the house. (Evin etrafında asla yardım etmediği gerçeğine kızıyorum.)
10. He begrudged the fact that his neighbor had a nicer car. (Komşusunun daha güzel bir arabası olduğuna kıskandı.)
11. She begrudged the fact that her sister had more friends. (Kardeşinin daha çok arkadaşı olduğuna kıskandı.)
12. They begrudged the fact that their boss gave their colleague a promotion. (Patronlarının meslektaşlarına terfi etmesini kıskandılar.)
13. I begrudge the time I waste on social media. (Sosyal medyada harcadığım zamanı istemiyorum.)
14. He begrudged the money he spent on his wife’s birthday gift. (Eşinin doğum günü hediyesine harcadığı parayı kıskandı.)
15. She begrudged the attention her husband paid to his hobby. (Kocasının hobisine verdiği ilgiye kıskandı.)
16. They begrudged the time their teacher spent with another student. (Öğretmenlerinin başka bir öğrenciyle geçirdiği zamanı kıskandılar.)
17. I begrudge the fact that my coworker always takes credit for my ideas. (İş arkadaşımın her zaman fikirlerim için kredi alması beni kızdırıyor.)
18. He begrudged the fact that his friend always got the attention of the opposite sex. (Arkadaşının her zaman karşı cinsin ilgisini çektiğine kıskandı.)
19. She begrudged the fact that her sister was always the favorite child. (Kardeşinin her zaman favori çocuk olması onu kıskandırdı.)
20. They begrudged the fact that their team never won a championship. (Takımlarının hiçbir zaman şampiyon olamamas

21. I begrudge the fact that I have to work on weekends. (Haftasonları çalışmak zorunda olduğum için kızıyorum.)
22. He begrudged the fact that his colleague got the promotion he deserved. (Meslektaşının hak ettiği terfiyi aldığına kıskandı.)
23. She begrudged the fact that her friend got the job she applied for. (Başvurduğu işi arkadaşının aldığına kızdı.)
24. They begrudged the fact that their neighbors had a bigger house. (Komşularının daha büyük bir evi olduğuna kıskandılar.)
25. I begrudge the fact that I have to pay so much for rent. (Kira için çok para ödemek zorunda olduğum için kızıyorum.)
26. He begrudged the fact that his ex-girlfriend moved on so quickly. (Eski kız arkadaşının çok hızlı bir şekilde hayatına devam etmesine kıskandı.)
27. She begrudged the fact that her sister got to go on a fancy vacation. (Kardeşinin lüks bir tatil yapmasına kıskandı.)
28. They begrudged the fact that their friend inherited a large sum of money. (Arkadaşlarının büyük bir para mirası almasına kıskandılar.)
29. I begrudge the fact that I never have time for myself. (Kendim için hiç zamanımın olmamasına kızıyorum.)
30. He begrudged the fact that his brother had a better social life. (Kardeşinin daha iyi bir sosyal hayatının olduğuna kıskandı.)

(Türkçe karşılıklarını kalın ve mavi olarak belirttik.)