Scrimp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scrimp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scrimp kelimesinin Türkçe anlamı: tasarruf etmek, kıt kanaat geçinmek

1. She scrimp on groceries to save money. (Para biriktirmek için yiyeceklerde tasarruf yapıyor.)
2. They scrimp on heating to keep their bills down. (Faturalarını düşük tutmak için ısıtmada kıt kanaat geçiniyorlar.)
3. We had to scrimp on the decorations for the party. (Parti için dekorasyonda tasarruf etmek zorunda kaldık.)
4. He had to scrimp on his meals to pay for his rent. (Kirasını ödemek için yemeklerinde kıt kanaat geçinmek zorunda kaldı.)
5. They scrimp on hiring extra staff to cut costs. (Maliyetleri düşürmek için ekstra personel işe almada tasarruf yapıyorlar.)
6. She scrimp on her vacation budget to afford a new car. (Yeni bir araba alabilmek için tatil bütçesinde kıt kanaat geçindi.)
7. He scrimp on his wardrobe and only buys clothes on sale. (Gardırobunda tasarruf ederek sadece indirimli kıyafetler alıyor.)
8. They scrimp on office supplies to reduce expenses. (Giderleri azaltmak için ofis malzemelerinde tasarruf yapıyorlar.)
9. She scrimp on her beauty routine and uses drugstore makeup. (Güzellik rutininde tasarruf ediyor ve eczaneden makyaj malzemesi alıyor.)
10. He scrimp on his phone plan and only uses the bare minimum. (Telefon planında tasarruf ediyor ve sadece en azını kullanıyor.)
11. They scrimp on their energy usage to reduce their carbon footprint. (Karbon ayak izlerini azaltmak için enerji kullanımında tasarruf yapıyorlar.)
12. She scrimp on her hobbies and only pursues inexpensive ones. (Hobilerinde tasarruf ediyor ve sadece ucuz olanları yapıyor.)
13. He scrimp on his transportation costs and rides his bike to work. (İşe gitmek için bisiklet kullanarak ulaşım giderlerinde tasarruf ediyor.)
14. They scrimp on their restaurant budget and only eat out on special occasions. (Restoran bütçelerinde tasarruf ediyorlar ve özel durumlarda dışarıda yemek yiyorlar.)
15. She scrimp on her gift budget and makes homemade presents. (Hediye bütçesinde tasarruf ediyor ve ev yapımı hediy

eler yapıyor.)
16. He scrimp on his gym membership and exercises at home. (Spor salonu üyeliğinde tasarruf ediyor ve evde egzersiz yapıyor.)

17. They scrimp on their cable bill and only have basic channels. (Kablo faturasında tasarruf ediyorlar ve sadece temel kanallara sahipler.)
18. She scrimp on her book budget and borrows from the library. (Kitap bütçesinde tasarruf ediyor ve kütüphaneden ödünç alıyor.)
19. He scrimp on his entertainment expenses and only goes to free events. (Eğlence giderlerinde tasarruf ediyor ve sadece ücretsiz etkinliklere gidiyor.)
20. They scrimp on their home renovations and only do small DIY projects. (Ev yenilemelerinde tasarruf ediyorlar ve sadece küçük DIY projeleri yapıyorlar.)