İmprovision İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmprovision İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Improvisation

Improvisation means creating or performing something spontaneously without any preparation or planning.

  1. The jazz band’s performance included a lot of improvisation. (Jazz grubunun performansı çok fazla improvisasyon içeriyordu.)
  2. He was known for his amazing improvisation skills. (Olağanüstü improvisasyon yetenekleriyle tanınıyordu.)
  3. The actor had to do some improvisation when he forgot his lines. (Aktör hatırlamadığı zaman bazı improvisasyonlar yapmak zorunda kaldı.)
  4. Improvisation is an important skill for comedians. (Komedyenler için improvisasyon önemli bir beceridir.)
  5. The dancers used improvisation to create a unique performance. (Dansçılar benzersiz bir performans oluşturmak için improvisasyon kullandılar.)
  6. The chef’s signature dish was the result of improvisation in the kitchen. (Şefin imza yemeği mutfakta improvisasyonun sonucuydu.)
  7. The guitarist impressed the audience with his improvisation during the solo. (Gitarist solo sırasında improvisasyonuyla izleyicileri etkiledi.)
  8. The comedian’s improvisation made the crowd laugh even harder. (Komedyenin improvisasyonu kalabalığı daha da çok güldürdü.)
  9. The actor’s improvisation was so good that it made it into the final cut of the movie. (Aktörün improvisasyonu o kadar iyiydi ki, filmdeki son kesime girdi.)
  10. The painter used improvisation to add some unique touches to her artwork. (Ressam, sanat eserine benzersiz dokunuşlar eklemek için improvisasyon kullandı.)
  11. Improvisation can be a valuable tool in problem-solving. (Improvisasyon, sorun çözmede değerli bir araç olabilir.)
  12. The band’s improvisation led to a new and exciting sound. (Grubun improvisasyonu yeni ve heyecan verici bir sese yol açtı.)
  13. The dancers were given the freedom to use improvisation during their performance. (Dansçılara performansları sırasında improvisasyon kullanma özgürlüğü verildi.)
  14. The magician’s improvisation helped him save the trick when it didn’t go as planned. (Sihirbazın improvisasyonu planlandığı gibi gitmeyen numarayı kurtarmasına yardımcı oldu.)
  15. Improvisation is often used in theater to make performances more spontaneous and engaging. (Improvisasyon, tiyatroda performansları daha spontan ve ilgi çekici hale getirmek için sıkça kullanılır.)
  16. The artist used improvisation to create a series of unique sculptures. (Sanatçı, benzersiz heykeller serisi oluşturmak için improvisasyon kullandı.)
  17. Improvisation requires a lot of creativity and quick thinking. (Improvisasyon, çok fazla yaratıcılık ve hızlı düşünme gerektirir.)
  18. The writer’s improvisation led to a plot twist that nobody saw coming. (Yazarın improvisasyonu kimse tarafından beklenmeyen bir hikaye kırılmasına yol açt
  1. The workshop on improvisation helped the participants become more confident speakers. (Improvisasyon üzerine yapılan atölye çalışması katılımcıların daha güvenli konuşmacılar olmasına yardımcı oldu.)
  2. The actress’s improvisation during the audition impressed the director and landed her the lead role. (Oyuncunun seçmeler sırasındaki improvisasyonu yönetmeni etkiledi ve ona başrolü kazandırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.