School İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

School İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

School (Okul)

School, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yapıldığı bir kurumdur. İlköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim seviyelerinde çeşitli türleri vardır.

Örnek Cümleler:

1. I go to school every weekday. (Her hafta içi okula giderim.)
2. Our school is closed due to the pandemic. (Okulumuz pandemi nedeniyle kapalı.)
3. She has been absent from school for a week. (Bir haftadır okuldan devamsız.)
4. My school has a big library. (Okulumuzda büyük bir kütüphane var.)
5. They’re building a new school in our neighborhood. (Mahallemizde yeni bir okul yapıyorlar.)
6. He dropped out of school to start his own business. (Kendi işini kurmak için okulu bıraktı.)
7. She’s a teacher at a high school. (Bir lisede öğretmen.)
8. My favorite subject in school is history. (Okuldaki favori dersim tarih.)
9. The school bus is late today. (Okul otobüsü bugün geç kaldı.)
10. The school cafeteria serves delicious food. (Okul kafeteryası lezzetli yemekler sunuyor.)
11. She’s always top of her class at school. (Okulda daima sınıfının en başarılı öğrencisi.)
12. My school organizes a lot of extracurricular activities. (Okulumuz birçok ekstra aktivite düzenler.)
13. I have to study for my school exams. (Okul sınavları için çalışmam gerekiyor.)
14. Our school has a strict dress code policy. (Okulumuzda sıkı bir kıyafet kuralları politikası var.)
15. The school playground is where we hang out during recess. (Okul bahçesi, teneffüslerde takıldığımız yerdir.)
16. She transferred to a new school this year. (Bu yıl yeni bir okula transfer oldu.)
17. The school principal announced a new initiative. (Okul müdürü yeni bir girişim açıkladı.)
18. The school board decided to implement new policies. (Okul yönetim kurulu yeni politikaları uygulamaya karar verdi.)
19. I used to walk to school every day when I was a kid. (Çocukken her gün yürüyerek okula giderdim.)
20. The school’s sports teams are very competitive. (Okulun spor takımları çok rekabetçi.)

Ödev (Homework)

Ödev, öğrencilere verilen ev çalışmalarıdır. Bu çalışmalar, sınıfta öğrenilen konuların pekiştirilmesi ve derinleştirilmesi amaçlıdır.

Örnek Cümleler:

1. I have a lot of homework to do tonight. (Bu gece yapacak çok ödevim var.)
2. She forgot to do her math homework. (Matematik ödevini yapmayı unuttu.)
3. Our teacher assigned a new homework assignment. (Öğretmenimiz yeni bir ödev verdi.)
4. I usually do my homework in the evening. (Genellikle ödevimi akşamları yaparım.)
5. He always gets good grades on his homework. (Her zaman ödevlerinde iyi notlar alır.)
6. She’s struggling to finish her English homework. (İngilizce ödevini bitirmekte zorlanıyor.)
7. We have to turn in our history homework tomorrow. (Yarın tarih ödevimizi teslim etmek zorundayız.)
8. My sister helps me with my homework sometimes. (Kardeşim bazen ödevime yardım eder.)
9. The math homework was too difficult for me. (Matematik ödevi benim için çok zordu.)
10. She stayed up late to finish her science homework. (Bilim ödevini bitirmek için geç saatlere kadar uyanık kaldı.)
11. Our teacher doesn’t assign too much homework. (Öğretmenimiz fazla ödev vermez.)
12. I always double-check my homework before turning it in. (Teslim etmeden önce ödevimi her zaman tekrar kontrol ederim.)
13. He forgot his history book at school, so he couldn’t do his homework. (Tarih kitabını okulda unuttuğu için ödevini yapamadı.)
14. She’s having trouble understanding the instructions for her art homework. (Sanat ödevi için talimatları anlamakta zorlanıyor.)
15. The teacher praised me for my well-done homework. (Ödevimi iyi yaptığım için öğretmenim beni övdü.)
16. I finished my homework early today. (Bugün ödevimi erken bitirdim.)
17. He always puts off doing his homework until the last minute. (Her zaman ödevini son ana kadar erteleyen biri.)
18. She’s working on her group project homework with her classmates. (Sınıf arkadaşlarıyla grup projesi ödevi üzerinde çalışıyor.)
19. The math homework was a breeze for him. (Matematik ödevi onun için çok kolaydı.)
20. I have to catch up on my history homework this weekend. (Bu hafta sonu tarih ödevimi yetiştirmem gerekiyor.)