İmplausible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İmplausible (inanılmaz, mantıksız)
İmplausible, bir şeyin olası olmayan, inanılmaz ya da mantıksız olduğunu ifade eder.
- The plot of the movie was implausible.
(Filmin hikayesi mantıksızdı.) - His excuse for being late was implausible.
(Geç kalmak için verdiği bahane mantıksızdı.) - The scientific theory presented in the paper was implausible.
(Makalede sunulan bilimsel teori inanılmazdı.) - The idea that aliens built the pyramids is implausible.
(Piramitlerin uzaylılar tarafından yapıldığı fikri inanılmazdır.) - The candidate’s promises seemed implausible.
(Adayın vaatleri inandırıcı değildi.) - It’s implausible that a car could fly.
(Bir arabının uçabileceği inanılmazdır.) - The explanation for the missing money was implausible.
(Kayıp paranın açıklaması mantıksızdı.) - It’s implausible that the earth is flat.
(Dünyanın düz olduğu inanılmazdır.) - The notion that ghosts exist is implausible.
(Hayaletlerin var olduğu fikri mantıksızdır.) - The story he told was so implausible that no one believed him.
(Anlattığı hikaye o kadar inanılmazdı ki kimse ona inanmadı.) - The explanation for the missing files was implausible.
(Kayıp dosyaların açıklaması mantıksızdı.) - The idea that the moon landing was faked is implausible.
(Ay inişinin sahte olduğu fikri inanılmazdır.) - The plot twist in the book was implausible.
(Kitaptaki olay örgüsündeki beklenmedik değişim mantıksızdı.) - The theory that vaccines cause autism is implausible.
(Aşıların otizme neden olduğu teorisi mantıksızdır.) - The suggestion that time travel is possible is implausible.
(Zaman yolculuğunun mümkün olduğu önerisi inanılmazdır.) - The idea that the Loch Ness Monster exists is implausible.
(Loch Ness Canavarı’nın var olduğu fikri mantıksızdır.) - The explanation for the strange lights in the sky was implausible.
(Gökyüzündeki tuhaf ışıkların açıklaması mantıksızdı.) - The story he told about meeting a celebrity was implausible.
(Ünlü biriyle tanıştığı hikaye o kadar inanılmazdı ki.) - The idea that the earth is only 6,000 years old is implausible.
(Dünyanın sadece 6.000 yıllık olduğu fikri inanılmazdır.)
20
- The theory that the government is controlled by lizard people is implausible.
(Hükümetin kertenkele insanlar tarafından kontrol edildiği teorisi mantıksızdır.)
Translation (Tercüme)
- Film plotu mantıksızdı.
- Geç kalmak için verdiği mazeret inandırıcı değildi.
- Makalede sunulan bilimsel teori inanılmazdı.
- Uzaylıların piramitleri yaptığı fikri inanılmazdır.
- Adayın vaatleri mantıklı gelmedi.
- Bir arabanın uçması mümkün değildir.
- Kayıp paranın açıklaması mantıksızdı.
- Dünya’nın düz olduğu fikri inanılmazdır.
- Hayaletlerin var olduğu fikri mantıksızdır.
- Anlattığı hikaye o kadar inanılmazdı ki kimse ona inanmadı.
- Kayıp dosyaların açıklaması mantıksızdı.
- Ay inişinin sahte olduğu fikri inanılmazdır.
- Kitaptaki olay örgüsündeki beklenmedik değişim mantıksızdı.
- Aşıların otizme neden olduğu teorisi mantıksızdır.
- Zaman yolculuğunun mümkün olduğu önerisi inanılmazdır.
- Loch Ness Canavarı’nın var olduğu fikri mantıksızdır.
- Gökyüzündeki tuhaf ışıkların açıklaması mantıksızdı.
- Ünlü biriyle tanıştığı hikaye o kadar inanılmazdı ki.
- Dünyanın sadece 6.000 yıllık olduğu fikri inanılmazdır.
- Hükümetin kertenkele insanlar tarafından kontrol edildiği teorisi mantıksızdır.
Hemen Yorum Yaz