İmplausible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmplausible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmplausible (inanılmaz, mantıksız)

İmplausible, bir şeyin olası olmayan, inanılmaz ya da mantıksız olduğunu ifade eder.

  1. The plot of the movie was implausible.
    (Filmin hikayesi mantıksızdı.)
  2. His excuse for being late was implausible.
    (Geç kalmak için verdiği bahane mantıksızdı.)
  3. The scientific theory presented in the paper was implausible.
    (Makalede sunulan bilimsel teori inanılmazdı.)
  4. The idea that aliens built the pyramids is implausible.
    (Piramitlerin uzaylılar tarafından yapıldığı fikri inanılmazdır.)
  5. The candidate’s promises seemed implausible.
    (Adayın vaatleri inandırıcı değildi.)
  6. It’s implausible that a car could fly.
    (Bir arabının uçabileceği inanılmazdır.)
  7. The explanation for the missing money was implausible.
    (Kayıp paranın açıklaması mantıksızdı.)
  8. It’s implausible that the earth is flat.
    (Dünyanın düz olduğu inanılmazdır.)
  9. The notion that ghosts exist is implausible.
    (Hayaletlerin var olduğu fikri mantıksızdır.)
  10. The story he told was so implausible that no one believed him.
    (Anlattığı hikaye o kadar inanılmazdı ki kimse ona inanmadı.)
  11. The explanation for the missing files was implausible.
    (Kayıp dosyaların açıklaması mantıksızdı.)
  12. The idea that the moon landing was faked is implausible.
    (Ay inişinin sahte olduğu fikri inanılmazdır.)
  13. The plot twist in the book was implausible.
    (Kitaptaki olay örgüsündeki beklenmedik değişim mantıksızdı.)
  14. The theory that vaccines cause autism is implausible.
    (Aşıların otizme neden olduğu teorisi mantıksızdır.)
  15. The suggestion that time travel is possible is implausible.
    (Zaman yolculuğunun mümkün olduğu önerisi inanılmazdır.)
  16. The idea that the Loch Ness Monster exists is implausible.
    (Loch Ness Canavarı’nın var olduğu fikri mantıksızdır.)
  17. The explanation for the strange lights in the sky was implausible.
    (Gökyüzündeki tuhaf ışıkların açıklaması mantıksızdı.)
  18. The story he told about meeting a celebrity was implausible.
    (Ünlü biriyle tanıştığı hikaye o kadar inanılmazdı ki.)
  19. The idea that the earth is only 6,000 years old is implausible.
    (Dünyanın sadece 6.000 yıllık olduğu fikri inanılmazdır.)
    20
  1. The theory that the government is controlled by lizard people is implausible.
    (Hükümetin kertenkele insanlar tarafından kontrol edildiği teorisi mantıksızdır.)

Translation (Tercüme)

  1. Film plotu mantıksızdı.
  2. Geç kalmak için verdiği mazeret inandırıcı değildi.
  3. Makalede sunulan bilimsel teori inanılmazdı.
  4. Uzaylıların piramitleri yaptığı fikri inanılmazdır.
  5. Adayın vaatleri mantıklı gelmedi.
  6. Bir arabanın uçması mümkün değildir.
  7. Kayıp paranın açıklaması mantıksızdı.
  8. Dünya’nın düz olduğu fikri inanılmazdır.
  9. Hayaletlerin var olduğu fikri mantıksızdır.
  10. Anlattığı hikaye o kadar inanılmazdı ki kimse ona inanmadı.
  11. Kayıp dosyaların açıklaması mantıksızdı.
  12. Ay inişinin sahte olduğu fikri inanılmazdır.
  13. Kitaptaki olay örgüsündeki beklenmedik değişim mantıksızdı.
  14. Aşıların otizme neden olduğu teorisi mantıksızdır.
  15. Zaman yolculuğunun mümkün olduğu önerisi inanılmazdır.
  16. Loch Ness Canavarı’nın var olduğu fikri mantıksızdır.
  17. Gökyüzündeki tuhaf ışıkların açıklaması mantıksızdı.
  18. Ünlü biriyle tanıştığı hikaye o kadar inanılmazdı ki.
  19. Dünyanın sadece 6.000 yıllık olduğu fikri inanılmazdır.
  20. Hükümetin kertenkele insanlar tarafından kontrol edildiği teorisi mantıksızdır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.