Rut İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rut İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rut İle İlgili Cümleler (Sentences with the Word “Rut”)

Rut (n): Bir eylemin düzenli bir şekilde tekrarlanması sonucu oluşan monotonluk ve sıkıcılık.

20 örnek cümle:

  1. After years of doing the same job, John felt like he was stuck in a rut. (Yıllar boyunca aynı işi yapmanın ardından, John kendisini bir çıkmazda hissetti.)

  2. She realized that she needed to break out of the rut she was in and try something new. (Kendisinin içinde bulunduğu çıkmazdan çıkması ve yeni bir şeyler denemesi gerektiğini fark etti.)

  3. He didn’t want his relationship to fall into a rut, so he planned a surprise weekend getaway for his girlfriend. (İlişkisinin monotonlaşmasını istemediği için kız arkadaşı için sürpriz bir hafta sonu kaçamağı planladı.)

  4. She had been in a rut with her art for months, but finally found inspiration during a trip to the beach. (Aylardır sanatında bir çıkmaza girmişti, ama sonunda plaj gezisi sırasında ilham buldu.)

  5. Tom decided to switch up his exercise routine because he felt like he was in a rut. (Tom, kendisini bir çıkmazda hissettiği için egzersiz rutinini değiştirmeye karar verdi.)

  6. She was tired of the same old routine and wanted to break out of her rut, so she signed up for a cooking class. (Aynı eski rutinden sıkılmıştı ve çıkmak için bir yemek pişirme sınıfına kaydoldu.)

  7. Sometimes it’s easy to fall into a rut when you work from home, so it’s important to take breaks and switch things up. (Evden çalışırken bazen bir çıkmaza düşmek kolaydır, bu yüzden mola vermek ve şeyleri değiştirmek önemlidir.)

  8. He knew he was in a rut when he realized he had eaten the same sandwich for lunch every day for the past month. (Bir ay boyunca her gün öğle yemeği için aynı sandviçi yediğini fark ettiğinde bir çıkmazda olduğunu biliyordu.)

  9. She was afraid of getting stuck in a rut, so she made a list of things she wanted to do and places she wanted to visit. (Bir çıkmazda kalma korkusuyla, yapmak istediği şeylerin ve ziyaret etmek istediği yerlerin bir listesini yapmıştı.)

  10. When you’re in a rut, it can be hard to see a way out, but it’s important to remember that change is possible. (Bir çıkmazda olduğunuzda, çıkış yolu görmek zor olabilir, ancak değişimin mümkün olduğunu hatırlamak önemlidir.)

  11. She felt like she was in a rut with her writing, so she joined a writing group to get

feedback and inspiration from other writers. (Yazma konusunda bir çıkmaza girdiğini hissettiğinden, diğer yazarlardan geri bildirim ve ilham almak için bir yazma grubuna katıldı.)

  1. It’s easy to fall into a rut when you’re in a long-term relationship, so it’s important to keep things fresh and exciting. (Uzun süreli bir ilişkide bir çıkmaza düşmek kolaydır, bu yüzden şeyleri taze ve heyecanlı tutmak önemlidir.)

  2. He was tired of the same old routine at work and wanted to break out of his rut, so he started looking for a new job. (İşte aynı eski rutinden sıkılmıştı ve çıkmak için yeni bir iş aramaya başladı.)

  3. When you’re in a rut, it can be helpful to try something completely different to shake things up. (Bir çıkmazda olduğunuzda, şeyleri sarsmak için tamamen farklı bir şey denemek faydalı olabilir.)

  4. She realized she had been in a rut with her fashion choices and decided to try a new style. (Moda seçimleriyle bir çıkmazda olduğunu fark etti ve yeni bir stil denemeye karar verdi.)

  5. If you’re feeling like you’re in a rut, it can be helpful to talk to someone and get a fresh perspective. (Bir çıkmazda olduğunuzu hissediyorsanız, birisiyle konuşmak ve taze bir perspektif elde etmek faydalı olabilir.)

  6. He was stuck in a rut with his guitar playing and decided to take lessons to improve. (Gitar çalmada bir çıkmaza düşmüştü ve iyileştirmek için ders almayı kararlaştırdı.)

  7. She realized she had been in a rut with her diet and decided to try new recipes and foods. (Diyetinde bir çıkmaza girdiğini fark etti ve yeni tarifler ve yiyecekler denemeye karar verdi.)

  8. Sometimes a change of scenery can help break you out of a rut. (Bazen manzara değişikliği sizi bir çıkmazdan çıkarmaya yardımcı olabilir.)

  9. When you’re in a rut, it’s important to take action and make changes instead of just waiting for things to get better on their own. (Bir çıkmazda olduğunuzda, şeyleri kendi kendine düzeltmeyi beklemek yerine harekete geçmek ve değişiklik yapmak önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.