Runaway İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Runaway İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Runaway Nedir?

Runaway, Türkçede “kaçak” ya da “kaçık” anlamına gelir. Bir kişi ya da nesnenin kontrol dışına çıkarak kaçması durumunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. I was a runaway child, running away from my problems. (Ben sorunlarımdan kaçan kaçak bir çocuktum.)
  2. The train was runaway and no one could stop it. (Tren kaçak ve kimse durduramadı.)
  3. He is a runaway criminal and the police are searching for him. (O, kaçak bir suçlu ve polis onu arıyor.)
  4. The horse was a runaway and it threw the rider off. (At kaçak ve binicisini attı.)
  5. She was a runaway bride and no one knew where she went. (O, kaçak bir gelin ve kimse nereye gittiğini bilmiyordu.)
  6. The car was a runaway and it crashed into the building. (Araba kaçak ve binaya çarptı.)
  7. He was a runaway trainee and didn’t show up for work. (O, kaçak stajyer ve işe gelmedi.)
  8. The boat was a runaway and it hit the rocks. (Tekne kaçak ve kayalara çarptı.)
  9. She was a runaway model and disappeared from the industry. (O, kaçak bir model ve endüstriden kayboldu.)
  10. The dog was a runaway and the owner put up missing posters. (Köpek kaçak ve sahibi kayıp ilanları astırdı.)
  11. He was a runaway athlete and didn’t attend the awards ceremony. (O, kaçak bir sporcu ve ödül törenine katılmadı.)
  12. The plane was a runaway and it crashed into the ocean. (Uçak kaçak ve okyanusa düştü.)
  13. She was a runaway student and didn’t return home after school. (O, kaçak bir öğrenci ve okuldan sonra eve dönmedi.)
  14. The truck was a runaway and it hit a tree. (Kamyon kaçak ve bir ağaca çarptı.)
  15. He was a runaway soldier and went AWOL. (O, kaçak bir asker ve izinsiz ayrıldı.)
  16. The bike was a runaway and the rider fell off. (Bisiklet kaçak ve binicisi düştü.)
  17. She was a runaway singer and nobody heard from her again. (O, kaçak bir şarkıcı ve kimse tekrar ondan haber almadı.)
  18. The car was a runaway and it caused a huge traffic jam. (Araba kaçak ve büyük bir trafik sıkışıklığına neden oldu.)
  19. He was a runaway husband and left his wife without any explanation. (O, kaçak bir koca ve karısını herhangi bir açıklama yapmadan terk etti.)
  20. The child was a runaway and the parents reported him missing to the police. (Çocuk kaçak ve ailesi onu polise kayıp olarak bildirdi.)

Runaway ile ilgili kalıplaşmış cümleler:

  1. The horse was a runaway and I barely managed to control it. (At kaçak ve zorlukla kontrol edebildim.)
  2. The car was a runaway and it nearly hit a pedestrian. (Araba kaçak ve neredeyse bir yaya çarpacaktı.)
  3. He was a runaway criminal and was finally caught by the police. (O, kaçak bir suçlu ve nihayetinde polis tarafından yakalandı.)
  4. The train was a runaway and it caused a major accident. (Tren kaçak ve büyük bir kaza meydana getirdi.)
  5. She was a runaway bride and the groom was left at the altar. (O, kaçak bir gelin ve damat damat yerinde bekletildi.)
  6. The plane was a runaway and the pilot had to make an emergency landing. (Uçak kaçak ve pilot acil iniş yapmak zorunda kaldı.)
  7. The dog was a runaway and was found miles away from home. (Köpek kaçak ve eve mil uzakta bulundu.)
  8. He was a runaway trainee and was fired from his job. (O, kaçak stajyer ve işinden kovuldu.)
  9. The boat was a runaway and it had to be towed back to the dock. (Tekne kaçak ve limana geri çekilmek zorunda kaldı.)
  10. She was a runaway model and her career never took off. (O, kaçak bir model ve kariyeri hiçbir zaman yükselmedi.)
  11. The truck was a runaway and it damaged several parked cars. (Kamyon kaçak ve birkaç park edilmiş arabaya zarar verdi.)
  12. He was a runaway soldier and was court-martialed for desertion. (O, kaçak bir asker ve firar suçlamasıyla mahkemeye çıkarıldı.)
  13. The bike was a runaway and it ended up in a ditch. (Bisiklet kaçak ve bir hendekte sonlandı.)
  14. She was a runaway singer and her fans were left disappointed. (O, kaçak bir şarkıcı ve hayranları hayal kırıklığına uğradı.)
  15. The car was a runaway and it went down a steep hill. (Araba kaçak ve dik bir yamaçtan aşağıya gitti.)
  16. He was a runaway husband and the divorce was finalized. (O, kaçak bir koca ve boşanma sonuçlandı.)
  17. The child was a runaway and was found sleeping in a park. (Çocuk kaçak ve bir parkta uyuyakalmış halde bulundu.)
  18. The train was a runaway and it had to be stopped using the emergency brake. (Tren kaçak ve acil fren kullanılarak durduruldu.)
  19. She was a runaway student and her parents were worried sick. (O, kaçak bir öğrenci ve ailesi çok endişeliydi.)
  20. The car was a runaway and it crashed into a wall. (Araba kaçak ve bir duvara çarptı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.