Hurdle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hurdle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hurdle Nedir?

Hurdle, İngilizce bir kelime olup “engel” veya “bariyer” anlamına gelir. Spor alanında, atletizm yarışmalarında kullanılan yüksekliği ayarlanabilen engel olarak da bilinir.

Örnek Cümleler:

  1. He cleared the hurdle with ease. (O, engeli kolaylıkla aştı.)
  2. The company faced many hurdles before becoming successful. (Şirket, başarılı olmadan önce birçok engelle karşı karşıya kaldı.)
  3. The language barrier was a major hurdle in their communication. (Dil bariyeri, iletişimlerinde önemli bir engel oldu.)
  4. She struggled to overcome the hurdles in her personal life. (Kişisel hayatındaki engelleri aşmak için mücadele etti.)
  5. The high hurdle in the race was set at 110 meters. (Yarıştaki yüksek engel 110 metre olarak belirlendi.)
  6. Financial difficulties were the biggest hurdle in starting their own business. (Kendi işlerini başlatmak için en büyük engel maddi zorluklardı.)
  7. The team overcame many hurdles to win the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanmak için birçok engeli aştı.)
  8. Learning a new language can be a hurdle for some people. (Yeni bir dil öğrenmek, bazı insanlar için bir engel olabilir.)
  9. The government faces many hurdles in implementing new policies. (Hükümet, yeni politikaları uygulamada birçok engelle karşı karşıya kalıyor.)
  10. The lack of funding is a major hurdle for scientific research. (Finansman eksikliği, bilimsel araştırmalar için büyük bir engeldir.)
  11. She stumbled over the hurdle and fell. (O, engelin üstünde tökezledi ve düştü.)
  12. Getting a visa can be a major hurdle for international travel. (Vize almak, uluslararası seyahat için önemli bir engel olabilir.)
  13. The athlete’s speed helped him clear the hurdle easily. (Sporcu, hızıyla engeli kolayca aştı.)
  14. The political climate is a hurdle for economic growth. (Siyasi iklim, ekonomik büyüme için bir engel olabilir.)
  15. The team faced many hurdles during the project, but they overcame them all. (Proje sırasında takım birçok engelle karşılaştı, ancak hepsini aştılar.)
  16. The education system needs to overcome many hurdles to provide quality education to all students. (Eğitim sistemi, tüm öğrencilere kaliteli eğitim sağlamak için birçok engeli aşmalıdır.)
  17. The athlete was disqualified for knocking over a hurdle. (Sporcu, engeli devirerek diskalifiye edildi.)
  18. Lack of experience can be a hurdle for job seekers. (Deneyimsizlik, iş arayanlar için bir engel olabilir.)
  19. The company is facing a hurdle in finding new investors. (Şirket, yeni yat

ırımcı bulmada bir engelle karşı karşıya.)
20. The team had to overcome several hurdles to complete the project on time. (Takım, proje zamanında tamamlamak için birkaç engeli aşmak zorunda kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.