Rowdy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rowdy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rowdy İle İlgili Cümleler (Sentences with Rowdy)

Rowdy (Türkçe anlamı: gürültülü, kavgacı, yaramaz) kelimesi, genellikle davranışı rahatsız edici olan bir kişiyi ya da bir grup insanı tanımlamak için kullanılır. İşte bazı örnek cümleler:

1. The rowdy kids were running around the playground and shouting. (Gürültülü çocuklar, oyun alanında koşup bağırıyorlardı.)
2. I had to call the police because of the rowdy party next door. (Komşumun düzenlediği gürültülü parti nedeniyle polisi aramak zorunda kaldım.)
3. The rowdy fans were throwing bottles and cans on the field. (Gürültülü taraftarlar, sahaya şişe ve kutu atmaktaydılar.)
4. We couldn’t hear the movie because of the rowdy audience. (Gürültülü seyirciler nedeniyle filmi duyamadık.)
5. The rowdy behavior of the protesters caused a lot of damage. (Protestocuların gürültülü davranışları çok zarar verdi.)
6. The rowdy group of teenagers was asked to leave the mall. (Gürültülü genç grubu, alışveriş merkezinden ayrılmaları istendi.)
7. The rowdy customer was kicked out of the bar for starting a fight. (Kavgaya neden olan gürültülü müşteri, bardan atıldı.)
8. The rowdy dog was barking loudly and disturbing the neighbors. (Gürültülü köpek, yüksek sesle havlayarak komşuları rahatsız ediyordu.)
9. The rowdy behavior of the soccer players led to a red card. (Futbolcuların gürültülü davranışları kırmızı kartla sonuçlandı.)
10. The rowdy group of tourists was causing chaos in the museum. (Gürültülü turist grubu, müzede kaos yaratıyordu.)
11. The rowdy teenagers were caught vandalizing the park. (Gürültülü gençler, parka zarar verirken yakalandılar.)
12. The rowdy concertgoers were jumping and pushing each other. (Gürültülü konser izleyicileri, birbirlerine çarpışarak zıplıyorlardı.)
13. The rowdy party guests were breaking glasses and furniture. (Gürültülü parti misafirleri, bardak ve mobilyaları kırıyorlardı.)
14. The rowdy behavior of the players was unacceptable and led to their suspension. (Oyuncuların gürültülü davranışları kabul edilemezdi ve cezalandırıldılar.)
15. The rowdy protesters were throwing rocks and bottles at the police. (Gürültülü protestocular, polise taş ve şişe atıyorlardı.)
16. The rowdy group of boys was causing a disturbance in the library. (Gürültülü erkek grubu, kütüphanede rahatsızlık yaratı

yordu.)
17. The rowdy behavior of the customers forced the restaurant to close early. (Müşterilerin gürültülü davranışları, restoranın erken kapanmasına neden oldu.)

18. The rowdy guests were asked to leave the hotel for disturbing other guests. (Gürültülü misafirler, diğer konukları rahatsız ettikleri için otelden ayrılmaları istendi.)
19. The rowdy kids in the classroom were disrupting the teacher’s lesson. (Sınıftaki gürültülü çocuklar, öğretmenin dersini engelliyorlardı.)
20. The rowdy behavior of the driver caused a car accident. (Sürücünün gürültülü davranışları bir araba kazasına neden oldu.)

Overall, rowdy behavior can be disruptive and harmful, and it’s important to address it appropriately in order to maintain a safe and peaceful environment.