How İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

How İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı:

İle, aracılığıyla, vasıtasıyla

1. With your help, we can finish this project on time. (Senin yardımınla, bu projeyi zamanında bitirebiliriz.)
2. I always communicate with my team members via email. (Her zaman takım üyelerimle e-posta yoluyla iletişim kurarım.)
3. I went to the supermarket with my mother. (Annemle birlikte süpermarkete gittim.)
4. Can you please pass me the salt with the pepper? (Bana tuzu biberle birlikte uzatabilir misin?)
5. With every passing day, I feel more confident about my decision. (Her geçen gün, kararım hakkında daha fazla güven duyuyorum.)
6. I’m trying to learn Spanish with the help of a language app. (Bir dil uygulamasının yardımıyla İspanyolca öğrenmeye çalışıyorum.)
7. With a little practice, you can easily master this skill. (Biraz pratikle, bu beceriyi kolayca öğrenebilirsiniz.)
8. My parents are celebrating their wedding anniversary with a romantic dinner. (Ailem romantik bir akşam yemeğiyle düğün yıldönümlerini kutluyorlar.)
9. With the rise of technology, our lives have become much easier. (Teknolojinin yükselişiyle birlikte hayatlarımız çok daha kolaylaştı.)
10. She can’t go to the party with us because she has to work. (İş yapması gerektiği için bizimle partiye gidemiyor.)
11. I’m going to decorate the room with some colorful balloons. (Odayı renkli balonlarla süsleyeceğim.)
12. The cat is playing with a ball of yarn. (Kedi, bir yün topuyla oynuyor.)
13. We need to fix the problem with the computer before the presentation. (Sunumdan önce bilgisayardaki sorunu çözmeliyiz.)
14. He won the race with a record-breaking time. (Rekor kıran bir süreyle yarışı kazandı.)
15. She likes to relax with a good book and a cup of tea. (İyi bir kitap ve bir fincan çay ile dinlenmeyi sever.)
16. We traveled to Paris with a group of friends. (Bir grup arkadaşla Paris’e seyahat ettik.)
17. The athlete broke the world record with his incredible performance. (Sporcu inanılmaz performansıyla dünya rekorunu kırdı.)
18. I always start my day with a cup of coffee. (Her zaman günü kahveyle başlatırım.)
19. The students presented their project

with a PowerPoint presentation. (Öğrenciler sunumlarını PowerPoint ile sundular.)
20. She greeted me with a warm hug. (Beni sıcak bir kucaklama ile karşıladı.)