Risk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Risk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Risk (Risk)

Risk, belirsiz bir durumun olası olumsuz sonuçlarının olasılığıdır. Bu kavram genellikle iş, finans, sağlık, vb. alanlarda kullanılır.

  1. There is a high risk of fire in this area. (Bu bölgede yangın riski yüksek.)
  2. The stock market is known for its risks and rewards. (Hisse senedi piyasası riskleri ve ödülleriyle tanınır.)
  3. You should wear a helmet when riding a bike to reduce the risk of head injury. (Baş yaralanması riskini azaltmak için bisiklet sürerken kask takmalısın.)
  4. Investing in cryptocurrency carries a high degree of risk. (Kripto para birimlerine yatırım yapmak yüksek bir risk taşır.)
  5. The doctor advised her to quit smoking to lower her risk of lung cancer. (Doktor ona sigarayı bırakmasını, akciğer kanseri riskini azaltmak için önerdi.)
  6. The company decided not to pursue the project due to the high level of risk involved. (Şirket, projede yer alan yüksek risk seviyesi nedeniyle proje ile ilgilenmemeye karar verdi.)
  7. He took a risk and started his own business. (Kendi işini kurmak için bir risk aldı.)
  8. There is always a risk of injury when playing sports. (Spor yaparken her zaman bir yaralanma riski vardır.)
  9. She is willing to take a risk and invest in the new technology. (Yeni teknolojiye yatırım yapmak için bir risk almaya istekli.)
  10. The pilot decided to turn the plane around due to a potential risk of engine failure. (Pilot, motor arızası riski nedeniyle uçağı geri döndürmeye karar verdi.)
  11. The government is taking steps to reduce the risk of a financial crisis. (Hükümet, bir finansal kriz riskini azaltmak için adımlar atıyor.)
  12. Driving under the influence of alcohol increases the risk of accidents. (Alkollü araba kullanmak kazaların riskini artırır.)
  13. He was aware of the risks involved in the project, but decided to proceed anyway. (Projede yer alan risklerin farkındaydı, ama yine de devam etmeye karar verdi.)
  14. The company conducted a risk assessment before making a decision. (Karar vermeden önce şirket bir risk değerlendirmesi yaptı.)
  15. She refused to take the risk and declined the job offer. (İşi reddetti, risk almaktan kaçındı.)
  16. Insurance can help mitigate the financial risks associated with unexpected events. (Sigorta, beklenmedik olaylarla ilişkili finansal riskleri azaltmaya yardımcı olabilir.)
  17. He was willing to

take the risk and invest all his savings into the startup. (Tüm birikimini başlangıç ​​aşamasındaki bir şirkete yatırmak için bir risk almaya istekliydi.)
18. It’s important to evaluate the risks and benefits before making a decision. (Bir karar vermeden önce riskleri ve faydaları değerlendirmek önemlidir.)

  1. The company implemented new safety measures to reduce the risk of workplace accidents. (Şirket iş kazalarının riskini azaltmak için yeni güvenlik önlemleri uyguladı.)
  2. He was willing to take the risk and climb the mountain despite the bad weather. (Kötü hava koşullarına rağmen dağa tırmanmak için bir risk almaya istekliydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.