Homeward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Homeward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Homeward Nedir?

Homeward, Türkçe karşılığı “eve doğru” olan bir sıfattır. Genellikle evine, ailesine veya sevdiklerine dönmekte olan kişileri veya şeyleri ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, bir hareket veya eylemin doğru yönünü belirtmek için de kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. After a long day at work, all I want to do is go homeward. (Uzun bir iş gününden sonra, yapmak istediğim tek şey evime gitmek.)
2. The migratory birds began their homeward journey as soon as the weather turned cold. (Göçmen kuşlar hava soğudukça evlerine doğru yola çıktı.)
3. The sailors set sail for their homeward voyage, leaving the tropical island behind. (Denizciler, tropikal adayı geride bırakarak evlerine doğru yolculuğa çıktılar.)
4. As the sun began to set, the hikers started their homeward trek. (Güneş batarken, yürüyüşçüler evlerine doğru yürüyüşe başladılar.)
5. The homeward-bound train was delayed due to a signal failure. (Eve doğru giden tren, sinyal arızası nedeniyle gecikti.)
6. I can’t wait to be homeward-bound and see my family again. (Ailemi tekrar görebileceğim için eve doğru gitmek için sabırsızlanıyorum.)
7. The homeward-bound bus was crowded with commuters heading home from work. (Eve doğru giden otobüs, işten eve giden yolcularla doluydu.)
8. The homeward flight was uneventful, and we landed safely at our destination. (Eve doğru olan uçuş olaysız geçti ve varış noktamıza güvenli bir şekilde indik.)
9. The homeward stretch of the marathon was the hardest part for the exhausted runners. (Yorgun koşucular için maratonun evlerine doğru olan kısmı en zorlu kısım oldu.)
10. The homeward drive was peaceful, with little traffic on the road. (Eve doğru yapılan sürüş, yolda az trafik olduğu için huzurlu geçti.)
11. The homeward-bound passengers were relieved to finally arrive at the airport. (Eve doğru olan yolcular, nihayet havaalanına varmanın rahatlığını yaşadılar.)
12. The homeward leg of the journey took longer than expected due to heavy rain. (Yoğun yağmur nedeniyle, yolculuğun evlerine doğru olan kısmı beklenenden daha uzun sürdü.)
13. The homeward hike was more challenging than the outward journey, but the views were worth it. (Eve doğru yapılan yürüyüş, dışarıdaki yolculuktan daha zorlu olsa da manzaralar buna değerdi.)
14. The homeward sail was peaceful and relaxing, with nothing but the sound of the waves. (Eve doğru yapılan yel

is sakin ve dinlendiriciydi, sadece dalgaların sesi vardı.)
15. The homeward-bound commuters were grateful for the express train that got them home quickly. (Eve doğru giden yolcular, onları hızlı bir şekilde eve götüren ekspres tren için minnettar kaldılar.)

16. The homeward journey from the mountains was bittersweet, as we were sad to leave but happy to go home. (Dağlardan eve doğru yapılan yolculuk, ayrılıktan üzgün olmamıza rağmen eve gitmekten mutluyduk.)
17. The homeward car ride was interrupted by a sudden thunderstorm, making it a challenging drive. (Eve doğru yapılan arabayla yolculuk, ani bir fırtına nedeniyle zorlu bir sürüş haline geldi.)
18. The homeward hike through the forest was a peaceful escape from the city’s hustle and bustle. (Ormanın içinden yapılan eve doğru olan yürüyüş, şehrin kalabalığından sakin bir kaçıştı.)
19. The homeward-bound ferry ride provided stunning views of the city skyline at sunset. (Eve doğru giden feribot yolculuğu, güneş batarken şehir manzarasının muhteşem görüntülerini sundu.)
20. The homeward journey felt like a homecoming, with loved ones waiting for us at the end. (Eve doğru yapılan yolculuk, sevdiklerimizin bizi beklediği bir eve dönüş hissi verdi.)