Rewind İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rewind İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rewind İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Geri sarma, geri almak

  1. I wish I could rewind time and change my decision. (Keşke zamanı geri alıp kararımı değiştirebilsem.)
  2. Can you rewind the tape a bit? I missed that part. (Kaseti biraz geri sarar mısın? O kısmı kaçırdım.)
  3. The video was so funny, I had to rewind and watch it again. (Video çok komikti, geri sarıp tekrar izlemem gerekti.)
  4. If you make a mistake, you can always rewind and start over. (Bir hata yaparsan, her zaman geri alıp yeniden başlayabilirsin.)
  5. I accidentally deleted an important file, but fortunately I was able to rewind and recover it. (Bir önemli dosyayı yanlışlıkla sildim, ama neyse ki geri alıp kurtarabildim.)
  6. The teacher asked me to rewind the video to the beginning. (Öğretmen, videonun başına geri sarmamı istedi.)
  7. Rewinding the cassette tape was always a hassle. (Kaset teybini geri sarmak her zaman zahmetliydi.)
  8. You can’t rewind the live stream, so make sure you don’t miss anything important. (Canlı yayını geri sarmanız mümkün değil, bu yüzden önemli bir şey kaçırmamak için dikkatli olun.)
  9. The remote control allows you to rewind and fast-forward through the movie. (Kumanda, filmi geri sarmak ve hızlı ilerletmek için olanak tanır.)
  10. I wish I could rewind to the good old days when everything was simpler. (Keşke her şeyin daha basit olduğu güzel eski günlere geri dönebilseydim.)
  11. The DJ kept rewinding and replaying the same part of the song. (DJ, şarkının aynı kısmını geri alıp tekrar oynattı durdu.)
  12. You can’t rewind your mistakes, but you can learn from them. (Hatalarını geri alamazsın ama onlardan öğrenebilirsin.)
  13. The VCR was always getting stuck when rewinding tapes. (VCR, kasetleri geri sardığında her zaman takılıp kalırdı.)
  14. I had to rewind the video to catch the name of the actor. (Aktörün adını yakalamak için videonun başına geri sarmam gerekti.)
  15. Rewinding the fishing line can be tricky if you’re not used to it. (Balık avlama hattını geri sarmak, alışkın değilseniz zor olabilir.)
  16. I love rewinding old home videos and reminiscing about the past. (Eski ev videolarını geri sarmayı ve geçmişi hatırlamayı seviyorum.)
  17. The rewind button on the CD player was broken, so I had to manually rewind the disc. (CD çaların geri sarma düğmesi bozulmu
  1. The band played their hit song twice, and the crowd cheered for an encore, but the band couldn’t rewind time. (Grup, hit şarkısını iki kez çaldı ve izleyiciler, bir tane daha çalmaları için bağırdılar ama grup zamanı geri alamadı.)
  2. I accidentally skipped a chapter in the book, so I had to rewind and go back to where I left off. (Kitapta bir bölümü yanlışlıkla atladım, bu yüzden geri alıp kaldığım yerden devam etmem gerekti.)
  3. The movie theater accidentally rewound the film to the beginning during the middle of the movie, and the audience groaned in frustration. (Sinema, filmi yanlışlıkla ortasında baştan sarmış ve seyirciler hayal kırıklığına uğramışlardır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.