Restriction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Restriction (Sınırlama)
Restriction kelimesi, sınırlama anlamına gelir. Bir şeyin yapılmasına veya kullanılmasına yönelik bir kısıtlama veya engellemeyi ifade eder.
Örnek cümleler:
- The restriction on smoking in public places has been introduced to promote a healthier environment. (Açık hava yerlerinde sigara içme sınırlaması, daha sağlıklı bir ortamı teşvik etmek için uygulanmıştır.)
- The restriction on the use of cell phones during the exam is strictly enforced. (Sınav sırasında cep telefonu kullanımına yönelik sınırlama sıkı bir şekilde uygulanmaktadır.)
- The government has imposed restrictions on the import of foreign goods. (Hükümet, yabancı malların ithalatına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The company has implemented restrictions on employee internet usage to ensure productivity. (Şirket, üretkenliği sağlamak için çalışan internet kullanımına yönelik sınırlamalar uyguladı.)
- There are restrictions on the number of guests allowed in the hotel room. (Otel odasında konaklayabilecek misafir sayısına yönelik sınırlamalar vardır.)
- The airline has placed restrictions on the size and weight of carry-on luggage. (Hava yolu şirketi, el bagajı boyutu ve ağırlığına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The park has restrictions on the use of drones to protect the wildlife. (Park, yaban hayatını korumak için drone kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The restaurant has restrictions on the use of coupons during peak hours. (Restoran, yoğun saatlerde kupon kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The bank has restrictions on the amount of cash withdrawals per day. (Banka, günlük nakit çekim miktarına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The city has imposed restrictions on the use of plastic bags to reduce waste. (Şehir, atık azaltmak için plastik torba kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The school has restrictions on the use of social media during class hours. (Okul, ders saatleri içinde sosyal medya kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
-
- The company has restrictions on the use of personal devices at work to maintain data security. (Şirket, veri güvenliğini korumak için işyerinde kişisel cihazların kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The government has lifted the restrictions on travel to some countries. (Hükümet, bazı ülkelere seyahat kısıtlamalarını kaldırdı.)
- The new law includes restrictions on the sale of alcohol to minors. (Yeni yasa, alkol satışına yönelik gençlere sınırlamalar içermektedir.)
- The restaurant has restrictions on the use of outside food and drinks. (Restoran, dışarıdan getirilen yiyecek ve içeceklerin kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The company has imposed restrictions on the use of company vehicles for personal reasons. (Şirket, kişisel amaçlarla şirket araçlarının kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The city has imposed restrictions on the use of fireworks during the dry season. (Şehir, kurak sezon sırasında havai fişek kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The hotel has restrictions on the use of the swimming pool after certain hours. (Otel, belli saatlerden sonra yüzme havuzunun kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The school has restrictions on the use of mobile phones in the classroom. (Okul, sınıf içinde cep telefonu kullanımına yönelik sınırlamalar getirdi.)
- The government has announced new restrictions on public gatherings to prevent the spread of COVID-19. (Hükümet, COVID-19’un yayılmasını önlemek için halka açık toplantılara yönelik yeni sınırlamalar açıkladı.)
Hemen Yorum Yaz