Heir İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heir İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heir (Mirasçı)

Heir, bir kişinin vefat etmesi durumunda malvarlığına veya unvanına hak kazanan kişidir. İşte size birkaç örnek cümle:

  1. The prince is the heir to the throne. (Prens tahtın varisi.)
  2. She is the sole heir to her father’s estate. (Babasının mülkünün tek varisi o.)
  3. The heiress inherited the family business. (Mirasçı aile işini devraldı.)
  4. The billionaire’s heir apparent is his eldest son. (Milyarderin varisi açıkça en büyük oğludur.)
  5. The heir presumptive to the estate is his nephew. (Mülkün varsayılan varisi yeğenidir.)
  6. The heir-at-law will inherit everything if there is no will. (Yasal mirasçı eğer vasiyet yoksa her şeyi miras alacak.)
  7. The heirloom was passed down through generations of the family. (Aile mirası nesiller boyunca aktarıldı.)
  8. The king had no direct heir to the throne. (Kralın tahta doğrudan mirasçısı yoktu.)
  9. The heir designee was announced at the shareholders’ meeting. (Mirasçı tasarımcısı hissedarlar toplantısında duyuruldu.)
  10. The wealthy businessman has several potential heirs. (Zengin iş adamının birkaç potansiyel mirasçısı var.)
  11. The heir presumptive is next in line for the throne. (Varsayılan mirasçı tahtın bir sonraki sahibi olacak.)
  12. The heir-at-law is entitled to a portion of the estate. (Yasal mirasçı mülkün bir kısmına sahip olma hakkına sahiptir.)
  13. The family heirloom was stolen from the museum. (Aile mirası müzeden çalındı.)
  14. The heir apparent has been preparing for his future role since childhood. (Açık mirasçı çocukluktan beri gelecekteki rolüne hazırlanıyor.)
  15. The heir presumptive is the king’s younger brother. (Varsayılan mirasçı kralın küçük kardeşi.)
  16. The heir designee has already taken over the family business. (Mirasçı tasarımcısı aile işini zaten devraldı.)
  17. The heir-at-law must prove their relationship to the deceased in order to inherit. (Yasal mirasçı miras almak için ölü ile olan ilişkisini kanıtlamalıdır.)
  18. The heirloom has been passed down for generations and has great sentimental value. (Miras ailede nesiller
  1. The wealthy merchant left his entire fortune to his only heir, his daughter. (Zengin tüccar tüm servetini tek mirasçısı olan kızına bıraktı.)
  2. The heir presumptive is training for his future role as king. (Varsayılan mirasçı kral olarak gelecekteki rolü için eğitim alıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.