Heir İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Heir (Mirasçı)
Heir, bir kişinin vefat etmesi durumunda malvarlığına veya unvanına hak kazanan kişidir. İşte size birkaç örnek cümle:
- The prince is the heir to the throne. (Prens tahtın varisi.)
- She is the sole heir to her father’s estate. (Babasının mülkünün tek varisi o.)
- The heiress inherited the family business. (Mirasçı aile işini devraldı.)
- The billionaire’s heir apparent is his eldest son. (Milyarderin varisi açıkça en büyük oğludur.)
- The heir presumptive to the estate is his nephew. (Mülkün varsayılan varisi yeğenidir.)
- The heir-at-law will inherit everything if there is no will. (Yasal mirasçı eğer vasiyet yoksa her şeyi miras alacak.)
- The heirloom was passed down through generations of the family. (Aile mirası nesiller boyunca aktarıldı.)
- The king had no direct heir to the throne. (Kralın tahta doğrudan mirasçısı yoktu.)
- The heir designee was announced at the shareholders’ meeting. (Mirasçı tasarımcısı hissedarlar toplantısında duyuruldu.)
- The wealthy businessman has several potential heirs. (Zengin iş adamının birkaç potansiyel mirasçısı var.)
- The heir presumptive is next in line for the throne. (Varsayılan mirasçı tahtın bir sonraki sahibi olacak.)
- The heir-at-law is entitled to a portion of the estate. (Yasal mirasçı mülkün bir kısmına sahip olma hakkına sahiptir.)
- The family heirloom was stolen from the museum. (Aile mirası müzeden çalındı.)
- The heir apparent has been preparing for his future role since childhood. (Açık mirasçı çocukluktan beri gelecekteki rolüne hazırlanıyor.)
- The heir presumptive is the king’s younger brother. (Varsayılan mirasçı kralın küçük kardeşi.)
- The heir designee has already taken over the family business. (Mirasçı tasarımcısı aile işini zaten devraldı.)
- The heir-at-law must prove their relationship to the deceased in order to inherit. (Yasal mirasçı miras almak için ölü ile olan ilişkisini kanıtlamalıdır.)
- The heirloom has been passed down for generations and has great sentimental value. (Miras ailede nesiller
- The wealthy merchant left his entire fortune to his only heir, his daughter. (Zengin tüccar tüm servetini tek mirasçısı olan kızına bıraktı.)
- The heir presumptive is training for his future role as king. (Varsayılan mirasçı kral olarak gelecekteki rolü için eğitim alıyor.)
Hemen Yorum Yaz