Resolutely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Resolutely kelimesinin Türkçe anlamı:
Resolutely kelimesi “kararlı bir şekilde” anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- I resolutely refused to compromise my principles. (İlkelerimden ödün vermeden kararlı bir şekilde reddettim.)
- The team resolutely defended their goal. (Takım kararlı bir şekilde kendi kalesini savundu.)
- She resolutely faced her fears and overcame them. (O, korkularıyla kararlı bir şekilde yüzleşti ve onları yendi.)
- The CEO resolutely implemented the company’s new strategy. (CEO, şirketin yeni stratejisini kararlı bir şekilde uyguladı.)
- He resolutely stood up for his beliefs. (O, inançlarına kararlı bir şekilde sahip çıktı.)
- She resolutely refused to give up. (O, pes etmeyi kararlı bir şekilde reddetti.)
- The soldiers resolutely marched into battle. (Askerler savaşa kararlı bir şekilde yürüdüler.)
- The company resolutely defended their patent. (Şirket patentlerini kararlı bir şekilde savundu.)
- The activists resolutely protested against the government’s decision. (Aktivistler, hükümetin kararına kararlı bir şekilde protesto ettiler.)
- The athlete resolutely trained for the upcoming competition. (Sporcu, yaklaşan yarış için kararlı bir şekilde antrenman yaptı.)
- The team resolutely stuck to their game plan. (Takım, oyun planına kararlı bir şekilde bağlı kaldı.)
- He resolutely defended his title as champion. (O, şampiyon unvanını kararlı bir şekilde savundu
.)
- The teacher resolutely stood up to a disruptive student. (Öğretmen, dikkat dağıtan bir öğrenciye kararlı bir şekilde karşı çıktı.)
- The company resolutely pursued new markets. (Şirket, yeni pazarları kararlı bir şekilde takip etti.)
- The mayor resolutely refused to back down on the controversial issue. (Belediye başkanı, tartışmalı konuda geri adım atmamaya kararlı bir şekilde direndi.)
- The parents resolutely stood up for their children’s rights. (Ebeveynler, çocuklarının hakları için kararlı bir şekilde mücadele ettiler.)
- The team resolutely refused to let the setback defeat them. (Takım, başarısızlıkla mücadele ederek kararlı bir şekilde pes etmeyeceklerini belirtti.)
- The company resolutely stood behind their decision. (Şirket, kararının arkasında kararlı bir şekilde durdu.)
- The activists resolutely continued their protest despite the opposition. (Aktivistler, karşıt görüşlere rağmen kararlı bir şekilde protestolarına devam ettiler.)
- The athlete resolutely pushed through the pain to finish the race. (Sporcu, ağrıya rağmen yarışı tamamlamak için kararlı bir şekilde ilerledi.)
- The student resolutely pursued their dreams despite the obstacles. (Öğrenci, engellere rağmen hayallerini kararlı bir şekilde takip etti.)
Hemen Yorum Yaz