Resolutely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resolutely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resolutely kelimesinin Türkçe anlamı:

Resolutely kelimesi “kararlı bir şekilde” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I resolutely refused to compromise my principles. (İlkelerimden ödün vermeden kararlı bir şekilde reddettim.)
  2. The team resolutely defended their goal. (Takım kararlı bir şekilde kendi kalesini savundu.)
  3. She resolutely faced her fears and overcame them. (O, korkularıyla kararlı bir şekilde yüzleşti ve onları yendi.)
  4. The CEO resolutely implemented the company’s new strategy. (CEO, şirketin yeni stratejisini kararlı bir şekilde uyguladı.)
  5. He resolutely stood up for his beliefs. (O, inançlarına kararlı bir şekilde sahip çıktı.)
  6. She resolutely refused to give up. (O, pes etmeyi kararlı bir şekilde reddetti.)
  7. The soldiers resolutely marched into battle. (Askerler savaşa kararlı bir şekilde yürüdüler.)
  8. The company resolutely defended their patent. (Şirket patentlerini kararlı bir şekilde savundu.)
  9. The activists resolutely protested against the government’s decision. (Aktivistler, hükümetin kararına kararlı bir şekilde protesto ettiler.)
  10. The athlete resolutely trained for the upcoming competition. (Sporcu, yaklaşan yarış için kararlı bir şekilde antrenman yaptı.)
  11. The team resolutely stuck to their game plan. (Takım, oyun planına kararlı bir şekilde bağlı kaldı.)
  12. He resolutely defended his title as champion. (O, şampiyon unvanını kararlı bir şekilde savundu

    .)

  13. The teacher resolutely stood up to a disruptive student. (Öğretmen, dikkat dağıtan bir öğrenciye kararlı bir şekilde karşı çıktı.)
  14. The company resolutely pursued new markets. (Şirket, yeni pazarları kararlı bir şekilde takip etti.)
  15. The mayor resolutely refused to back down on the controversial issue. (Belediye başkanı, tartışmalı konuda geri adım atmamaya kararlı bir şekilde direndi.)
  16. The parents resolutely stood up for their children’s rights. (Ebeveynler, çocuklarının hakları için kararlı bir şekilde mücadele ettiler.)
  17. The team resolutely refused to let the setback defeat them. (Takım, başarısızlıkla mücadele ederek kararlı bir şekilde pes etmeyeceklerini belirtti.)
  18. The company resolutely stood behind their decision. (Şirket, kararının arkasında kararlı bir şekilde durdu.)
  19. The activists resolutely continued their protest despite the opposition. (Aktivistler, karşıt görüşlere rağmen kararlı bir şekilde protestolarına devam ettiler.)
  20. The athlete resolutely pushed through the pain to finish the race. (Sporcu, ağrıya rağmen yarışı tamamlamak için kararlı bir şekilde ilerledi.)
  21. The student resolutely pursued their dreams despite the obstacles. (Öğrenci, engellere rağmen hayallerini kararlı bir şekilde takip etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.