Resolute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resolute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resolute Nedir?

Resolute, kararlı, azimli ve kararlılıkla hareket eden bir kişinin veya eylemin niteliğini ifade eden bir sıfattır. Bu kelime, bir şeyi yapmak için karar verip sonuna kadar gitmek, cesurca ve kararlıca hareket etmek anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She is a resolute woman who never gives up easily. (O, kolayca pes etmeyen kararlı bir kadındır.)
  2. The resolute decision of the management team saved the company from bankruptcy. (Yönetim ekibinin kararlı kararı, şirketi iflastan kurtardı.)
  3. Despite facing numerous challenges, the team remained resolute in their efforts to complete the project. (Birçok zorlukla karşı karşıya kalsalar da, ekip proje tamamlama çabalarında kararlı kaldı.)
  4. The resolute soldier refused to disclose any confidential information to the enemy. (Kararlı asker, düşmana herhangi bir gizli bilgi vermeyi reddetti.)
  5. She showed her resolute character by standing up against the bullies. (Zorbalarla karşı karşıya kalarak kararlı karakterini gösterdi.)
  6. Despite the criticism, he remained resolute in his beliefs. (Eleştirilere rağmen, inançlarında kararlı kaldı.)
  7. The team’s resolute efforts led to the successful completion of the project. (Ekip, kararlı çabaları sayesinde proje başarıyla tamamlandı.)
  8. The company’s resolute commitment to quality has earned them a loyal customer base. (Şirketin kaliteye kararlı bağlılığı, sadık bir müşteri tabanı kazandırdı.)
  9. She showed her resolute determination by running the marathon despite her injury. (Sakatlığına rağmen maraton koşarak kararlılığını gösterdi.)
  10. The resolute actions of the firefighters saved many lives during the fire. (İtfaiyecilerin kararlı eylemleri, yangın sırasında birçok hayat kurtardı.)
  11. The resolute speech of the leader motivated the team to work harder. (Liderin kararlı konuşması, ekibi daha çok çalışmaya teşvik etti.)
  12. The company’s resolute response to the crisis impressed its customers. (Krize karşı şirketin kararlı yanıtı, müşterilerini etkiledi.)
  13. Despite the setbacks, she remained resolute in achieving her goals. (Engellere rağmen, hedeflerine ulaşmada kararlı kaldı.)
  14. The resolute action taken by the government helped to control the spread of the disease. (Hükümetin kararlı eylemi, hastalığın yayılmasını kontrol altına almaya yardımcı oldu.)
  15. His resolute attitude helped him to overcome the challenges he faced. (Kararlı tutumu, karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı oldu.)
  16. The team’s resolute efforts to meet the deadline paid off in

the end. (Ekip, sonunda teslim tarihine yetişmek için kararlı çabalarının meyvelerini verdi.)
17. The resolute decision to cut costs helped the company to stay afloat during the recession. (Maliyetleri kesmek için kararlı karar, şirketin durgunluk sırasında ayakta kalmasına yardımcı oldu.)

  1. Despite the weather conditions, the resolute hikers reached the summit. (Hava koşullarına rağmen, kararlı yürüyüşçüler zirveye ulaştı.)
  2. The resolute efforts of the medical staff saved the patient’s life. (Tıbbi personelin kararlı çabaları hastanın hayatını kurtardı.)
  3. Her resolute determination to learn a new skill paid off when she landed her dream job. (Yeni bir beceri öğrenmek için kararlılığı, hayalindeki işe girmesine yol açtı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.