Reliance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reliance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reliance nedir?

Reliance, güven, bağımlılık ve itimat gibi anlamları olan İngilizce bir kelime olarak kullanılmaktadır.

  1. I have a great reliance on my family for support. (Ailemize büyük güvenimiz var.)
  2. The company’s success is built on the reliance of its customers. (Şirketin başarısı müşterilerinin bağımlılığına dayanıyor.)
  3. She had to break her reliance on medication to manage her anxiety. (Anksiyetesini yönetmek için ilaç bağımlılığından kurtulmak zorunda kaldı.)
  4. The team’s reliance on their star player is a cause for concern. (Takımın yıldız oyuncusuna olan bağımlılığı endişe kaynağı.)
  5. The reliance on fossil fuels is a major contributor to climate change. (Fosil yakıtlara olan bağımlılık iklim değişikliğine büyük katkıda bulunuyor.)
  6. His reliance on alcohol was destroying his life. (Alkole olan bağımlılığı hayatını mahvediyordu.)
  7. The company’s reliance on one supplier was a risky strategy. (Şirketin tek bir tedarikçiye olan bağımlılığı riskli bir stratejiydi.)
  8. The government’s reliance on foreign aid was unsustainable. (Hükümetin yabancı yardımlara olan bağımlılığı sürdürülemezdi.)
  9. The success of the project is heavily reliant on funding. (Projenin başarısı finansa ağır şekilde bağımlı.)
  10. The school’s reliance on standardized testing is controversial. (Okulun standartlaştırılmış testlere olan bağımlılığı tartışmalı.)
  11. Her reliance on technology made her feel lost without her phone. (Teknolojiye olan bağımlılığı, telefonu olmadan kaybolmuş hissetmesine neden oldu.)
  12. The reliance on single-use plastics is damaging to the environment. (Tek kullanımlık plastiklere olan bağımlılık çevreye zarar verici.)
  13. The country’s reliance on imported oil was a vulnerability. (Ülkenin ithal petrol bağımlılığı bir zayıflıktı.)
  14. The team’s reliance on their coach’s guidance was evident in their performance. (Takımın antrenörlerinin rehberliğine olan bağımlılığı performanslarında açıkça görülebilir.)
  15. The reliance on renewable energy sources is crucial for a sustainable future. (Sürdürülebilir bir gelecek için yenilenebilir enerji kaynaklarına olan bağımlılık çok önemlidir.)
  16. The company’s reliance on outdated technology was hindering progress. (Şirketin eski teknolojilere olan bağımlılığı ilerlemeyi engelliyordu.)
  17. The country’s reliance on tourism was severely impacted by the pandemic. (Ülkenin turizme olan bağımlılığı pandemi tarafından ciddi şekilde etkilendi.)
  18. The team’s reliance on their veteran players paid off in the playoffs. (Takımın veteran oyuncular

‘a olan bağımlılığı play-offlarda meyvesini verdi.)
19. The reliance on online shopping has increased during the pandemic. (Pandemi sırasında çevrimiçi alışverişe olan bağımlılık arttı.)

  1. The teacher’s reliance on lecturing was not effective for engaging students. (Öğretmenin ders verme yöntemine olan bağımlılığı öğrencileri etkilemede etkili değildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.