Reliance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Reliance nedir?
Reliance, güven, bağımlılık ve itimat gibi anlamları olan İngilizce bir kelime olarak kullanılmaktadır.
- I have a great reliance on my family for support. (Ailemize büyük güvenimiz var.)
- The company’s success is built on the reliance of its customers. (Şirketin başarısı müşterilerinin bağımlılığına dayanıyor.)
- She had to break her reliance on medication to manage her anxiety. (Anksiyetesini yönetmek için ilaç bağımlılığından kurtulmak zorunda kaldı.)
- The team’s reliance on their star player is a cause for concern. (Takımın yıldız oyuncusuna olan bağımlılığı endişe kaynağı.)
- The reliance on fossil fuels is a major contributor to climate change. (Fosil yakıtlara olan bağımlılık iklim değişikliğine büyük katkıda bulunuyor.)
- His reliance on alcohol was destroying his life. (Alkole olan bağımlılığı hayatını mahvediyordu.)
- The company’s reliance on one supplier was a risky strategy. (Şirketin tek bir tedarikçiye olan bağımlılığı riskli bir stratejiydi.)
- The government’s reliance on foreign aid was unsustainable. (Hükümetin yabancı yardımlara olan bağımlılığı sürdürülemezdi.)
- The success of the project is heavily reliant on funding. (Projenin başarısı finansa ağır şekilde bağımlı.)
- The school’s reliance on standardized testing is controversial. (Okulun standartlaştırılmış testlere olan bağımlılığı tartışmalı.)
- Her reliance on technology made her feel lost without her phone. (Teknolojiye olan bağımlılığı, telefonu olmadan kaybolmuş hissetmesine neden oldu.)
- The reliance on single-use plastics is damaging to the environment. (Tek kullanımlık plastiklere olan bağımlılık çevreye zarar verici.)
- The country’s reliance on imported oil was a vulnerability. (Ülkenin ithal petrol bağımlılığı bir zayıflıktı.)
- The team’s reliance on their coach’s guidance was evident in their performance. (Takımın antrenörlerinin rehberliğine olan bağımlılığı performanslarında açıkça görülebilir.)
- The reliance on renewable energy sources is crucial for a sustainable future. (Sürdürülebilir bir gelecek için yenilenebilir enerji kaynaklarına olan bağımlılık çok önemlidir.)
- The company’s reliance on outdated technology was hindering progress. (Şirketin eski teknolojilere olan bağımlılığı ilerlemeyi engelliyordu.)
- The country’s reliance on tourism was severely impacted by the pandemic. (Ülkenin turizme olan bağımlılığı pandemi tarafından ciddi şekilde etkilendi.)
- The team’s reliance on their veteran players paid off in the playoffs. (Takımın veteran oyuncular
‘a olan bağımlılığı play-offlarda meyvesini verdi.)
19. The reliance on online shopping has increased during the pandemic. (Pandemi sırasında çevrimiçi alışverişe olan bağımlılık arttı.)
- The teacher’s reliance on lecturing was not effective for engaging students. (Öğretmenin ders verme yöntemine olan bağımlılığı öğrencileri etkilemede etkili değildi.)
Hemen Yorum Yaz