Reimburse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reimburse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reimburse

Reimburse, Türkçe anlamıyla “geri ödeme yapmak” demektir. Bir kişiye veya kuruluşa yapılan bir ödemeyi geri vermek veya ödemeyi yapmak için kullanılır. Aşağıda, reimburse kelimesinin örnek cümlelerini bulabilirsiniz:

1. The company will reimburse you for any expenses you incur while traveling. (Şirket, seyahat ederken yaptığın harcamalar için seni geri ödeyecek.)
2. I need to submit my receipts to be reimbursed for the conference expenses. (Konferans harcamalarım için geri ödeme yapılması için makbuzlarımı sunmam gerekiyor.)
3. The insurance company agreed to reimburse me for the damages to my car. (Sigorta şirketi, arabamın zararları için bana geri ödeme yapmayı kabul etti.)
4. The restaurant manager promised to reimburse us for the spoiled meal. (Restoran müdürü, bozuk yemek için bize geri ödeme yapmayı söz verdi.)
5. The airline reimbursed us for the canceled flight. (Hava yolu şirketi, iptal edilen uçuş için bize geri ödeme yaptı.)
6. The government reimbursed the farmers for the crop damage caused by the storm. (Hükümet, fırtına nedeniyle meydana gelen mahsul zararları için çiftçilere geri ödeme yaptı.)
7. The university reimbursed the students for the faulty equipment in the laboratory. (Üniversite, laboratuvarda hatalı ekipmanlar için öğrencilere geri ödeme yaptı.)
8. The hotel reimbursed the guests for the inconvenience caused by the power outage. (Otel, elektrik kesintisi nedeniyle misafirlere yapılan rahatsızlık için geri ödeme yaptı.)
9. The customer service representative promised to reimburse me for the faulty product. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, arızalı ürün için bana geri ödeme yapacağını söz verdi.)
10. The landlord reimbursed the tenant for the repairs that were necessary due to the leaky roof. (Ev sahibi, çatıda oluşan sızıntı nedeniyle gerekli olan tamiratlar için kiracıya geri ödeme yaptı.)
11. The school reimbursed the parents for the field trip that was canceled due to bad weather. (Okul, kötü hava nedeniyle iptal edilen gezisi için velilere geri ödeme yaptı.)
12. The bank reimbursed the customer for the fraudulent charges on their credit card. (Banka, müşterisinin kredi kartındaki sahte ücretler için geri ödeme yaptı.)
13. The government reimbursed the citizens for the damage caused by the natural disaster. (Hükümet, doğal afet nedeniyle meydana gelen zararlar için vatandaşlara geri ödeme yaptı.)
14. The company reimbursed the employee for the medical expenses incurred due to a work-related injury. (Şirket, işle

ilgili bir yaralanma nedeniyle yapılan tıbbi harcamalar için çalışanına geri ödeme yaptı.)
15. The landlord promised to reimburse the tenants for the rent increase they were not notified about. (Ev sahibi, kendilerine bildirim yapılmayan kira artışı için kiracılara geri ödeme yapmayı söz verdi.)

16. The company reimbursed the customer for the product that was delivered damaged. (Şirket, hasarlı teslim edilen ürün için müşterisine geri ödeme yaptı.)
17. The insurance company reimbursed the policyholder for the medical expenses incurred during the hospital stay. (Sigorta şirketi, hastane yatışı sırasında yapılan tıbbi harcamalar için sigorta sahibine geri ödeme yaptı.)
18. The airline reimbursed the passenger for the lost luggage. (Hava yolu şirketi, kaybolan bagaj için yolcuya geri ödeme yaptı.)
19. The company reimbursed the employees for the expenses incurred during the team-building retreat. (Şirket, takım oluşturma etkinliği sırasında yapılan harcamalar için çalışanlarına geri ödeme yaptı.)
20. The hotel reimbursed the guest for the noise disturbance caused by a loud party in the neighboring room. (Otel, komşu odada yapılan gürültülü parti nedeniyle konuğa yapılan rahatsızlık için geri ödeme yaptı.)

Yukarıdaki örnek cümlelerde, reimburse kelimesinin farklı bağlamlarda kullanıldığı görülebilir. Kelime, seyahat giderleri, hasarlı ürünler, tıbbi harcamalar, kira artışları ve hatta doğal afetlerle ilgili zararlar gibi birçok farklı durumda kullanılabilir.