Regress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Regress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Regress

Regress, geriye doğru hareket etmek anlamına gelir. İstatistikte, bir değişkenin başka bir değişken üzerindeki etkisinin ölçülmesi ve bu etkinin bir doğruya indirgenmesi anlamına da gelir. Bu terim genellikle regresyon analizinde kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The stock market seems to be regressing back to its previous levels. (Hisse senedi piyasası eski seviyelerine geri dönmeye başlıyor gibi görünüyor.)
  2. Her grades have regressed since she started spending more time on social media. (Sosyal medyada daha fazla zaman harcamaya başladığından beri notları gerilemeye başladı.)
  3. After a few months of progress, his therapy seems to have regressed. (Birkaç ay ilerleme kaydettikten sonra, terapisi geriye gitmeye başladı gibi görünüyor.)
  4. The team’s performance regressed after their star player got injured. (Takımın yıldız oyuncusu sakatlandıktan sonra performansı geriledi.)
  5. The company’s profits are regressing due to the economic downturn. (Şirketin karları ekonomik durgunluk nedeniyle geriye gidiyor.)
  6. The patient’s condition seems to be regressing, despite the treatment. (Tedaviye rağmen hastanın durumu geriye gidiyor gibi görünüyor.)
  7. The city’s infrastructure is regressing due to lack of investment. (Yatırım eksikliği nedeniyle şehrin altyapısı geriye gidiyor.)
  8. His language skills have regressed since he stopped practicing regularly. (Düzenli çalışmayı bıraktığından beri dil becerileri gerilemeye başladı.)
  9. The team’s defense has regressed this season. (Takımın savunması bu sezon gerilemiş durumda.)
  10. The company’s sales have regressed after the launch of a new competitor. (Yeni bir rakibin piyasaya girmesiyle birlikte şirketin satışları geriledi.)
  11. Her mental health seemed to be improving, but it has now regressed. (Mental sağlığı düzelmeye başlamış gibi görünüyordu ama şimdi geriye gidiyor.)
  12. The team’s morale regressed after a series of defeats. (Bir dizi yenilginin ardından takımın moral durumu geriye gitti.)
  13. The company’s reputation has regressed due to a scandal. (Bir sk

andal nedeniyle şirketin itibarı geriye gitti.)
14. His behavior has regressed to a more immature state. (Davranışları daha olgunlaşmamış bir seviyeye geri döndü.)

  1. The student’s test scores regressed after he stopped studying regularly. (Öğrencinin düzenli çalışmayı bırakmasıyla sınav notları gerilemeye başladı.)
  2. The team’s chemistry seems to have regressed this season. (Takımın uyumu bu sezon geriye gitmiş gibi görünüyor.)
  3. The patient’s recovery has regressed after a setback. (Bir gerilemenin ardından hastanın iyileşmesi geriye gitmiş durumda.)
  4. The economy has regressed due to government policies. (Hükümet politikaları nedeniyle ekonomi geriye gidiyor.)
  5. The team’s performance regressed after their coach left. (Antrenörlerinin ayrılmasından sonra takımın performansı geriye gitti.)
  6. The company’s innovation has regressed in recent years. (Şirketin son yıllarda yenilik yapma yeteneği geriye gitmiş durumda.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.