Grass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grass (Çim)

Çim, yeşil renkli bitki örtüsüdür. Doğada ve bahçelerde yaygın olarak bulunur. Ayrıca, spor sahaları, parklar ve golf sahaları gibi yerlerde de sıkça kullanılır.

İşte 20 örnek cümle:

1. The grass is always greener on the other side. (Çimenler her zaman karşı tarafta daha yeşildir.)
2. I like to lay on the grass and read a book. (Çimlerin üzerine uzanıp kitap okumayı seviyorum.)
3. The cows graze in the grassy field. (İnekler çimenli alanda otlayacaklar.)
4. The lawn needs to be mowed because the grass is too long. (Çimler çok uzun olduğu için çimler kesilmeli.)
5. We had a picnic on the grass in the park. (Parkta çimlerin üzerinde piknik yaptık.)
6. The soccer ball rolled through the grass and into the goal. (Futbol topu çimenlerin arasından geçti ve gole girdi.)
7. The golf course was beautifully landscaped with green grass. (Golf sahası yeşil çimenlerle güzel bir şekilde tasarlandı.)
8. She picked a daisy from the grass and put it in her hair. (Çimlerden bir papatya topladı ve saçına koydu.)
9. The cricket chirped in the grass all night long. (Kırkayak çimenlerin arasında tüm gece cıvıldadı.)
10. The dog rolled around in the grass and got all dirty. (Köpek çimlerin üzerinde dolaşıp kirli oldu.)
11. The grass was wet with dew in the early morning. (Erken sabah çimler çiy ile ıslaktı.)
12. The farmer planted wheat in the field instead of grass. (Çim yerine tarlaya buğday ekildi.)
13. The children played tag on the grassy hill. (Çimli tepede çocuklar kaçış oyunu oynadılar.)
14. The front yard was covered in dead grass because it hadn’t rained in weeks. (Haftalardır yağmur yağmadığı için ön bahçe ölü çimenlerle kaplandı.)
15. She braided her hair and wove blades of grass into it. (Saçını ördü ve çim yapraklarını içine dokudu.)
16. The snake slithered through the tall grass and disappeared. (Yılan uzun çimenlerin arasından sürünerek kayboldu.)
17. The soccer players were slipping on the wet grass. (Futbolcular ıslak çimenlerde kayıyorlardı.)
18. The picnic blanket was spread out on the grass beneath a shady tree. (Piknik örtüsü gölgeli bir ağacın altındaki çimlerin üzerine yayılmıştı.)
19. The garden was full of beautiful flowers and green grass. (Bahçe güzel çiçeklerle ve yeşil çimenlerle doluydu.)
20. The lawn mower broke down while cutting the grass. (Ç

im makinesi çimleri keserken bozuldu.)