Regard As İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
As İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: olarak, gibi, olarak olarak
Açıklama: “As” kelimesi, bir benzetme, kıyas veya nitelik ifade etmek için kullanılan bir bağlaçtır.
Örnek Cümleler:
- As a teacher, I find it rewarding to help my students learn. (Bir öğretmen olarak, öğrencilerimin öğrenmesine yardımcı olmak tatmin edicidir.)
- He looked as though he had seen a ghost. (Bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.)
- As a child, I loved to play with Legos. (Bir çocuk olarak, Legolarla oynamayı sevdim.)
- The party was loud, as expected. (Parti, beklenildiği gibi gürültülüydü.)
- She’s quick as a cat. (O, kedi gibi çevik.)
- As an expert in the field, he was often called upon to speak at conferences. (Alanında bir uzman olarak, sık sık konferanslarda konuşma yapması istendi.)
- The dog barked as if it were trying to warn us of something. (Köpek, bize bir şeyi uyarıyor gibi havladı.)
- She’s tough as nails. (O, çiviler gibi sert.)
- As far as I know, the meeting is still on for tomorrow. (Bildiğim kadarıyla, toplantı yarın hala devam ediyor.)
- As a young boy, he dreamed of being an astronaut. (Genç bir çocuk olarak, bir astronot olmayı hayal etti.)
- The river flowed as peacefully as ever. (Nehir her zamanki gibi huzurlu aktı.)
- He’s as stubborn as a mule. (O, bir katır gibi inatçı.)
- As a parent, it’s important to set a good example for your children. (Bir ebeve
n olarak, çocuklarınıza iyi bir örnek oluşturmak önemlidir.)
- The cat purred as if it were content. (Kedi, mutlu gibi mırıldandı.)
- As a student, she worked hard to earn good grades. (Bir öğrenci olarak, iyi notlar almak için çalıştı.)
- The sun shone down as brightly as ever. (Güneş her zamanki gibi parlak bir şekilde parladı.)
- As a musician, he had a natural talent for playing the piano. (Bir müzisyen olarak, piyano çalmak için doğal bir yeteneği vardı.)
- The cake tasted as good as it looked. (Kek, göründüğü gibi lezzetliydi.)
- As a doctor, she was always on call for emergencies. (Bir doktor olarak, acil durumlar için her zaman nöbetteydi.)
- The tree stood as tall as a skyscraper. (Ağaç, bir gökdelen gibi yüksek durdu.)
- As a writer, he was known for his vivid descriptions. (Bir yazar olarak, canlı betimlemeleriyle tanınırdı.)
Hemen Yorum Yaz