Asinity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Asinity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Asinity

Asinity, Türkçede “katkısız aptallık” anlamına gelir. Bu kelime genellikle başkalarına karşı gösterilen saldırganlık, düşüncesizlik veya cehalet durumlarını ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. John’s asinity knows no bounds. (John’un katkısız aptallığı sınırsızdır.)
2. I can’t believe the asinity of some people. (Bazı insanların katkısız aptallığına inanamıyorum.)
3. His asinity cost him his job. (Onun katkısız aptallığı işini kaybetmesine neden oldu.)
4. The asinity of his actions was breathtaking. (Onun eylemlerinin katkısız aptallığı nefes kesiciydi.)
5. Stop acting with such asinity! (Böyle katkısız aptallıkla davranmayı bırak!)
6. The politician’s asinity was exposed during the debate. (Siyasetçinin katkısız aptallığı tartışma sırasında ortaya çıktı.)
7. His asinity is becoming increasingly frustrating. (Onun katkısız aptallığı giderek sinir bozucu hale geliyor.)
8. It’s hard to believe the level of asinity in this company. (Bu şirketteki katkısız aptallık seviyesine inanmak zor.)
9. Her asinity was evident in her careless behavior. (Onun katkısız aptallığı dikkatsiz davranışlarında açıkça görüldü.)
10. The asinity of his comments was astounding. (Onun yorumlarının katkısız aptallığı şaşırtıcıydı.)
11. Don’t be fooled by his asinity, he’s actually quite clever. (Onun katkısız aptallığına aldanmayın, aslında oldukça zeki.)
12. His asinity was a constant source of frustration for his colleagues. (Onun katkısız aptallığı meslektaşları için sürekli bir hayal kırıklığı kaynağıydı.)
13. The company’s asinity led to its downfall. (Şirketin katkısız aptallığı onun çöküşüne neden oldu.)
14. His asinity was compounded by his refusal to listen to others. (Onun katkısız aptallığı, diğerlerini dinlemeyi reddetmesiyle daha da kötüleşti.)
15. The asinity of their decision was immediately apparent. (Kararlarının katkısız aptallığı hemen ortaya çıktı.)
16. I can’t believe I have to deal with this level of asinity every day. (Her gün bu katkısız aptallık seviyesiyle uğraşmak zorunda olduğuma inanamıyorum.)
17. His asinity was only matched by his arrogance. (Onun katkısız aptallığı sadece kibirli tutumuyla eşleşti.)
18. The asinity of their actions had serious consequences. (Eylemlerinin katkısız aptallığı ciddi sonuçlara neden oldu.)
19. Stop blaming your asinity on others. (

19. Stop blaming your asinity on others. (Katkısız aptallığını başkalarına yüklemeyi bırak.)
20. The asinity of the situation was almost comical. (Durumun katkısız aptallığı neredeyse komikti.)