Railing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Railing Nedir?
Railing, çevreleri veya yüksek yerleri korumak için inşa edilen, çoğunlukla metal veya ahşap korkuluklardır.
Örnek Cümleler:
- The balcony railing needs to be repaired. (Balkon korkuluğu tamir edilmeli.)
- The staircase railing is too low. (Merdiven korkuluğu çok düşük.)
- The child held onto the railing as she climbed the stairs. (Çocuk, merdivenleri tırmanırken korkuluklara tutundu.)
- The view from the top of the railing was stunning. (Korkulukların üstünden manzara nefes kesiciydi.)
- He leaned on the railing to catch his breath. (Nefes almak için korkuluğa yaslandı.)
- The safety railing prevented the worker from falling off the roof. (Güvenlik korkuluğu, işçinin çatıdan düşmesini önledi.)
- The ship’s railing was coated in rust. (Gemideki korkuluk pas kaplanmıştı.)
- She held tightly onto the railing during the turbulent boat ride. (Dalgın teknede sarsılmak için korkuluklara sıkıca tutundu.)
- The hotel balcony railing was high enough to provide privacy. (Otel balkon korkuluğu, gizlilik sağlamak için yeterince yüksekti.)
- The children slid down the stair railing for fun. (Çocuklar eğlence için merdiven korkuluğundan kaydılar.)
- The railing around the pool was slippery when wet. (Havuzun etrafındaki korkuluk ıslakken kaygandı.)
- She tripped and grabbed onto the railing to keep from falling. (Takıldı ve düşmekten kurtulmak için korkuluğa tutundu.)
- The railing on the bridge provided stunning views of the river. (Köprüdeki korkuluk, nehrin muhteşem manzarasını sundu.)
- He painted the railing black to match the house’s exterior. (Korkuluğu evin dış görünümüne uygun olacak şekilde siyah boyadı.)
- The theater’s balcony railing was ornately decorated. (Tiyatroda balkon korkuluğu süslü olarak dekore edilmişti.)
- The railing on the deck provided a clear view of the ocean. (Güverte korkuluğu, okyanusun net bir görünümünü sağladı.)
- The elderly man held onto the railing for support as he walked down the ramp. (Yaşlı adam rampadan aşağı yürürken destek için korkuluğa tutundu.)
- The metal railing was cold to the touch in the winter. (Metal korkuluk, kışın dokununca soğuktu.)
- The railing along the highway kept drivers safe from the steep drop-off. (Karayolu boyunca korkuluk, sürücüleri derin uçurumlardan korudu.)
- She hung a flower box on the balcony railing. (Balk
onda bir çiçek kutusu korkuluğa astı.)
Türkçe Karşılıklar:
- Balkon korkuluğu tamir edilmeli.
- Merdiven korkuluğu çok düşük.
- Çocuk, merdivenleri tırmanırken korkuluklara tutundu.
- Korkulukların üstünden manzara nefes kesiciydi.
- Nefes almak için korkuluğa yaslandı.
- Güvenlik korkuluğu, işçinin çatıdan düşmesini önledi.
- Gemideki korkuluk pas kaplanmıştı.
- Dalgın teknede sarsılmak için korkuluklara sıkıca tutundu.
- Otel balkon korkuluğu, gizlilik sağlamak için yeterince yüksekti.
- Çocuklar eğlence için merdiven korkuluğundan kaydılar.
- Havuzun etrafındaki korkuluk ıslakken kaygandı.
- Takıldı ve düşmekten kurtulmak için korkuluğa tutundu.
- Köprüdeki korkuluk, nehrin muhteşem manzarasını sundu.
- Korkuluğu evin dış görünümüne uygun olacak şekilde siyah boyadı.
- Tiyatroda balkon korkuluğu süslü olarak dekore edilmişti.
- Güverte korkuluğu, okyanusun net bir görünümünü sağladı.
- Yaşlı adam rampadan aşağı yürürken destek için korkuluğa tutundu.
- Metal korkuluk, kışın dokununca soğuktu.
- Karayolu boyunca korkuluk, sürücüleri derin uçurumlardan korudu.
- Balkonda bir çiçek kutusu korkuluğa astı.
Hemen Yorum Yaz