Anxiety İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anxiety İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anxiety ile ilgili cümleler

Anxiety, Türkçe karşılığıyla kaygı, endişe, korku, stres anlamlarına gelmektedir. İngilizce cümlelerde “anxiety” kelimesi kullanılarak örnek cümleler aşağıda verilmiştir:

1. I have anxiety about my upcoming job interview. (Yaklaşan iş görüşmem hakkında kaygı duyuyorum.)
2. She suffers from social anxiety disorder. (O, sosyal anksiyete bozukluğu yaşıyor.)
3. The anxiety of flying keeps him from traveling. (Uçma kaygısı onu seyahat etmekten alıkoyuyor.)
4. The exam is causing me a lot of anxiety. (Sınav bende büyük bir endişe yaratıyor.)
5. She takes medication to help with her anxiety. (O, kaygısını hafifletmek için ilaç kullanıyor.)
6. His anxiety level increased when he heard the news. (O, haberleri duyunca kaygı seviyesi arttı.)
7. Anxiety is a common symptom of depression. (Kaygı, depresyonun yaygın bir belirtisidir.)
8. The therapist helped her cope with her anxiety. (Terapist onun kaygısıyla başa çıkmasına yardımcı oldu.)
9. His anxiety caused him to avoid social situations. (Onun kaygısı, sosyal durumlardan kaçınmasına neden oldu.)
10. The thought of speaking in public causes him a great deal of anxiety. (Topluluk önünde konuşma düşüncesi onda büyük bir kaygı yaratıyor.)
11. Her anxiety makes it difficult for her to make decisions. (Onun kaygısı, karar vermesini zorlaştırıyor.)
12. The medication helps to reduce her anxiety levels. (İlaç, onun kaygı seviyelerini azaltmaya yardımcı oluyor.)
13. He experiences anxiety attacks when he’s under a lot of stress. (O, yoğun stres altındayken kaygı atakları yaşıyor.)
14. Her anxiety is preventing her from enjoying life. (Onun kaygısı, hayatın tadını çıkarmasını engelliyor.)
15. Anxiety can cause physical symptoms such as sweating and heart palpitations. (Kaygı, terleme ve kalp çarpıntısı gibi fiziksel belirtilere neden olabilir.)
16. The therapist taught her relaxation techniques to help manage her anxiety. (Terapist ona, kaygısını yönetmesine yardımcı olacak rahatlama teknikleri öğretti.)
17. The uncertainty of the future causes him a lot of anxiety. (Geleceğin belirsizliği onda büyük bir kaygı yaratıyor.)
18. She’s been struggling with anxiety for years. (O, yıllardır kaygı ile mücadele ediyor.)
19. His anxiety makes it hard for him to sleep at night. (Onun kaygısı, gece uykusu uyumasını zorlaştırıyor.)
20. Anxiety can be a normal response to stress, but it can also become a chronic condition. (

21. She feels a sense of anxiety every time she checks her email. (O, e-postalarını kontrol ettiğinde her zaman bir kaygı hissi hisseder.)
22. The anxiety she feels is related to her fear of failure. (Hisssettiği kaygı, başarısızlık korkusuyla ilgilidir.)
23. He’s been experiencing anxiety since he lost his job. (İşini kaybettikten beri kaygı yaşamaktadır.)
24. Her anxiety is triggered by certain social situations. (Onun kaygısı belirli sosyal durumlardan tetikleniyor.)
25. The therapist recommended cognitive-behavioral therapy to help manage his anxiety. (Terapist onun kaygısını yönetmeye yardımcı olmak için bilişsel-davranışçı terapi önerdi.)
26. Anxiety can affect both the mind and the body. (Kaygı, hem zihni hem de bedeni etkileyebilir.)
27. He has been feeling a sense of anxiety ever since the pandemic began. (Salgın başladığından beri kaygı hissi yaşıyor.)
28. Her anxiety causes her to second-guess herself. (Onun kaygısı, kendisini tekrar sorgulamasına neden oluyor.)
29. The therapist suggested meditation as a way to reduce anxiety. (Terapist, kaygıyı azaltmanın bir yolu olarak meditasyon önerdi.)
30. The anxiety she feels is related to her fear of the unknown. (Hisssettiği kaygı, bilinmeyen korkusuyla ilgilidir.)

Bu örnek cümlelerde, “anxiety” kelimesi çeşitli bağlamlarda kullanılmış ve kaygı, endişe, korku gibi duyguları ifade etmek için kullanılmıştır. Bu cümlelerde kullanılan “anxiety” kelimesinin Türkçe karşılığına göre çevirileri verilmiştir.