Qualm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Qualm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Qualm Nedir?

Qualm, bir işleme veya eyleme karşı vicdan azabı veya şüphe duyma durumudur.

Örnek Cümleler:

1. I had a qualm about lying to my friend. (Arkadaşıma yalan söylemek konusunda vicdan azabı çektim.)
2. She had a qualm about accepting the job offer. (İş teklifini kabul etmek konusunda şüpheleri vardı.)
3. He had no qualms about cheating on the test. (Sınava kopya çekmek konusunda hiç vicdan azabı duymadı.)
4. The politician didn’t have any qualms about lying to the public. (Politikacı halka yalan söylemek konusunda hiç tereddüt etmedi.)
5. I had qualms about investing all my savings in the stock market. (Tüm birikimimi hisse senetlerine yatırmak konusunda endişelerim vardı.)
6. She had no qualms about speaking her mind. (Fikirlerini söylemek konusunda hiç tereddüt etmedi.)
7. He had qualms about breaking the law. (Kanunu çiğnemek konusunda vicdan azabı duydu.)
8. The doctor had qualms about prescribing strong medication. (Doktor, güçlü ilaç reçete etmek konusunda şüpheleri vardı.)
9. I had qualms about eating the meat since it wasn’t cooked properly. (Etin iyi pişirilmediği için et yeme konusunda vicdan azabı duydum.)
10. She had no qualms about asking for help when she needed it. (İhtiyacı olduğunda yardım istemek konusunda hiç tereddüt etmedi.)
11. He had qualms about accepting the award, knowing that he didn’t deserve it. (Hak etmediği bir ödülü kabul etmek konusunda vicdan azabı duydu.)
12. The teacher had qualms about giving the student a failing grade. (Öğretmen, öğrenciye başarısız not vermek konusunda şüpheleri vardı.)
13. I had qualms about leaving my pet alone at home. (Evcil hayvanımı evde yalnız bırakmak konusunda vicdan azabı duydum.)
14. She had no qualms about moving to a new city for her career. (Kariyeri için yeni bir şehre taşınmak konusunda hiç tereddüt etmedi.)
15. He had qualms about joining the military. (Askerliğe katılmak konusunda vicdan azabı duydu.)
16. The company had qualms about investing in a risky project. (Riskli bir projeye yatırım yapmak konusunda şirketin şüpheleri vardı.)
17. I had qualms about traveling alone to a foreign country. (Yabancı bir ülkeye yalnız seyahat etmek konusunda vicdan azabı duydum.)
18. She had no qualms about telling the truth, even if it was difficult. (Zor olsa bile gerçeği sö

ylemek konusunda hiç tereddüt etmedi.)
19. He had qualms about firing his loyal employee. (Sadık çalışanını işten çıkarmak konusunda vicdan azabı duydu.)

20. The student had qualms about cheating on the exam, but did it anyway. (Sınava kopya çekmek konusunda öğrencinin vicdan azabı vardı, ama yine de yaptı.)