Angle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

24 Mart 2023 admin İngilizce 0

Angle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

ANGLE

Angle, bir doğru üzerinde iki noktadan oluşan ve bu doğru üzerindeki iki bölgenin birbirine göre olan ölçüsünü ifade eden geometrik bir terimdir.

Örnek Cümleler:

  1. The angle between the two walls is 90 degrees. (İki duvar arasındaki açı 90 derecedir.)
  2. The car took a sharp angle and almost hit the wall. (Araba keskin bir açıyla dönerek neredeyse duvara çarptı.)
  3. The angle of the sun’s rays determines the amount of heat received by the earth. (Güneş ışınlarının açısı, dünya tarafından alınan ısı miktarını belirler.)
  4. She held the pencil at a 45-degree angle to the paper. (Kağıda karşı 45 derecelik bir açıyla kalemi tuttu.)
  5. The camera needs to be adjusted to capture the right angle. (Kamera doğru açıyı yakalamak için ayarlanmalıdır.)
  6. The roof of the building has a steep angle. (Binanın çatısı dik bir açıya sahiptir.)
  7. The ball bounced off the wall at an odd angle. (Top, tuhaf bir açıyla duvardan sekti.)
  8. The angle of the slope made it difficult to climb. (Yamaçın açısı tırmanmayı zorlaştırdı.)
  9. The angle of the incline was too steep for the car to climb. (Yokuşun eğimi, arabayı tırmanmaya yetecek kadar düşük değildi.)
  10. The golf ball was hit at an angle, causing it to miss the hole. (Golf topu açıyla vuruldu ve deliği kaçırdı.)
  11. The pilot had to adjust the plane’s angle to avoid turbulence. (Pilot, türbülansı önlemek için uçağın açısını ayarlamak zorunda kaldı.)
  12. The photographer found the perfect angle for the shot. (Fotoğrafçı çekim için mükemmel açıyı buldu.)
  13. The angle of the mirror reflected the image perfectly. (Aynanın açısı görüntüyü mükemmel şekilde yansıttı.)
  14. The diver entered the water at a perfect angle. (Dalışçı mükemmel bir açıyla suya girdi.)
  15. The sculpture was admired for its interesting angles. (Heykel ilginç açılarıyla beğenildi.)
  16. The angle of the sun made the ocean appear golden. (Güneşin açısı, okyanusu altın rengine çevirdi.)
  17. The building was designed with angles that would catch the sunlight. (Bina, güneşi yakalayacak açılarla tasarlandı.)
  18. The skier leaned into the angle of the slope to maintain balance. (Kayakçı, dengeyi korumak için yamaç açısına yaslandı.)
  19. The architect drew the blueprint with precise angles. (Mimar, mükemmel açılarla mavi baskıyı çizdi.)
  20. The angle of the sword made it difficult to block.
  1. The detective measured the angle of the bullet hole to determine the shooter’s location. (Polis dedektifi, atıcının konumunu belirlemek için mermi deliğinin açısını ölçtü.)
  2. The angle of the ramp allowed the skateboarder to perform a trick. (Rampa açısı kaykaycının numara yapmasına izin verdi.)
  3. The telescope was adjusted to get a better angle of the stars. (Teleskop, yıldızların daha iyi bir açısını yakalamak için ayarlandı.)
  4. The traffic flow was disrupted due to the angle of the intersection. (Trafik akışı, kavşağın açısı nedeniyle bozuldu.)
  5. The artist used bold angles in his painting to create a sense of movement. (Sanatçı, resminde cesur açılar kullanarak hareket duygusu yarattı.)
  6. The sun’s angle changed throughout the day. (Güneşin açısı gün boyunca değişti.)
  7. The construction worker used a protractor to measure the angle of the cut. (İnşaat işçisi kesimin açısını ölçmek için bir açıölçer kullandı.)
  8. The plane descended at a steep angle. (Uçak dik bir açıyla iniş yaptı.)
  9. The basketball player shot the ball at an awkward angle. (Basketbol oyuncusu topu garip bir açıyla attı.)
  10. The angle of the pen’s tip affected the thickness of the line. (Kalem ucunun açısı, çizginin kalınlığını etkiledi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.