Get Out Of Line İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Get Out Of Line İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Get Out Of Line

Bu ifade, Türkçe’de “Sıradan Çık” anlamına gelir. Bu ifade genellikle birinin başka birinin önüne geçerek ya da izin almadan bir sıraya girmesi durumunda kullanılır.

Örnek cümleler:

1. Get out of line and let the people behind you pass. (Sıradan çık ve arkandaki insanların geçmesine izin ver.)
2. You can’t cut in front of me. Get out of line! (Benim önüme geçemezsin. Sıradan çık!)
3. The teacher told the students to get out of line and form a circle. (Öğretmen öğrencilere sıradan çıkıp daire oluşturmalarını söyledi.)
4. If you don’t want to wait, you can get out of line and come back later. (Beklemek istemiyorsan, sıradan çıkıp daha sonra geri gelebilirsin.)
5. I had to get out of line to use the restroom. (Tuvaleti kullanmak için sıradan çıkmak zorunda kaldım.)
6. The security guard asked the man to get out of line because he was acting suspiciously. (Güvenlik görevlisi şüpheli davrandığı için adamdan sıradan çıkmasını istedi.)
7. I had to get out of line and go back to my car because I forgot something. (Bir şey unuttuğum için sıradan çıkıp arabama geri dönmek zorunda kaldım.)
8. You need to get out of line and go to the back if you’re not going to order anything. (Hiçbir şey sipariş etmeyeceksen, sıradan çıkıp arkaya gitmelisin.)
9. The airline asked passengers to get out of line and re-enter after they had their tickets checked. (Hava yolu şirketi, biletleri kontrol ettikten sonra yolcuların sıradan çıkıp yeniden girmelerini istedi.)
10. The store had to ask people to get out of line because they were closing. (Mağaza kapanıyor diye insanları sıradan çıkmaya zorlamak zorunda kaldı.)
11. I had to get out of line because I realized I had the wrong item. (Yanlış ürün aldığımı fark ettiğim için sıradan çıkmak zorunda kaldım.)
12. The amusement park ride had to stop because someone tried to get out of line while it was moving. (Eğlence parkı treni hareket ederken birisi sıradan çıkmaya çalışt

13. The concert venue had to ask people to get out of line and put away their umbrellas because it was blocking the view of others. (Konser mekanı insanlardan şemsiyelerini kapatıp sıradan çıkmalarını istedi çünkü diğer insanların görüşünü engelliyordu.)
14. The restaurant had to ask a group of rowdy customers to get out of line and leave because they were disturbing other patrons. (Restoran, diğer müşterileri rahatsız ettikleri için yüksek sesle konuşan bir grup müşteriden sıradan çıkıp ayrılmalarını istedi.)
15. The amusement park had to temporarily close a ride after a child tried to get out of line and run onto the track. (Bir çocuk sıradan çıkıp raylara koşmaya çalıştıktan sonra eğlence parkı treni geçici olarak kapatmak zorunda kaldı.)
16. I had to get out of line and find a different checkout because the one I was in stopped working. (Kasam bozulduğu için sıradan çıkıp farklı bir kasa bulmak zorunda kaldım.)
17. The airport had to ask passengers to get out of line and go through security again because of a security breach. (Bir güvenlik açığı nedeniyle havaalanı yolcuların sıradan çıkıp tekrar güvenlik kontrolünden geçmelerini istedi.)
18. The event had to ask people to get out of line and move to a different area because the line was blocking a fire exit. (Yangın çıkışını engellediği için organizasyon insanlardan sıradan çıkıp farklı bir alana gitmelerini istedi.)
19. I had to get out of line and come back later because I didn’t have enough money to pay for what I wanted. (İstediğim şeyi ödemek için yeterli param olmadığı için sıradan çıkıp daha sonra geri gelmek zorunda kaldım.)
20. The movie theater had to ask people to get out of line and wait outside until the previous movie had ended and the theater was cleaned. (Önceki film bitti ve sinema temizlendiği için insanlardan sıradan çıkıp dışarıda beklemelerini istedi.)