Punctual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Punctual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Punctual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Dakik

Örnek Cümleler:

  1. My boss is very punctual, he never comes to the office late. (Patronum çok dakik, asla ofise geç gelmez.)
  2. I am always punctual for my appointments. (Randevularımda her zaman dakikim.)
  3. The train leaves at exactly 9 o’clock, so you need to be punctual. (Tren tam 9’da kalkıyor, o yüzden dakik olmalısın.)
  4. She is known for her punctuality and never keeps anyone waiting. (Dakikliğiyle tanınıyor ve kimseyi bekletmez.)
  5. He arrived punctually at the meeting even though he got stuck in traffic. (Trafikte takıldığı halde toplantıya dakik bir şekilde geldi.)
  6. The teacher expects her students to be punctual and arrive on time. (Öğretmen öğrencilerinden dakik olmalarını ve zamanında gelmelerini bekler.)
  7. Being punctual shows respect for other people’s time. (Dakik olmak, diğer insanların zamanına saygı göstermenin bir göstergesidir.)
  8. She set her watch five minutes ahead so that she could be more punctual. (Daha dakik olabilmek için saatinin beş dakika ilerisine aldı.)
  9. The airline is known for its punctual arrival and departure times. (Hava yolu şirketi, dakik varış ve kalkış zamanlarıyla tanınıyor.)
  10. Punctuality is a key trait for success in many professions. (Dakiklik, birçok meslekte başarının anahtar özelliklerinden biridir.)
  11. He apologized for being a few minutes late, explaining that he had overslept. (Birkaç dakika geç kaldığı için özür diledi, uyuyakalmış olduğunu açıkladı.)
  12. The deadline is tomorrow at noon, so please make sure to submit your work punctually. (Son teslim tarihi yarın öğlen, o yüzden işinizi zamanında teslim ettiğinizden emin olun.)
  13. The bus driver is always punctual and never leaves anyone behind. (Otobüs şoförü her zaman dakik ve hiç kimseyi geride bırakmaz.)
  14. Punctuality is a sign of professionalism and reliability. (Dakiklik, profesyonellik ve güvenilirliğin bir işaretidir.)
  15. She always sets multiple alarms to make sure she wakes up punctually. (Dakik uyanmak için her zaman birden fazla alarm kurar.)
  16. Being punctual can reduce stress and increase productivity. (Dakik olmak stresi azaltabilir ve üretkenliği artırabilir.)
  17. The restaurant is known for its punctual service and timely food delivery. (Restoran, dakik hizmeti ve zamanında yemek servisiyle tanınıyor.)
  18. He made a conscious effort to be more punctual after receiving feedback from his colleagues. (Meslektaşlarından geri bildirim aldıktan sonra daha

dakik olmak için bilinçli bir çaba gösterdi.)
19. Punctuality is an important aspect of military discipline. (Dakiklik, askeri disiplinin önemli bir yönüdür.)

  1. She always arrives punctually at the airport, knowing that flights wait for no one. (Uçuşların kimsenin beklemediğini bilerek, her zaman havalimanına dakik bir şekilde gelir.)

Türkçe Karşılıklar: dakik, zamanında, tam saatte, gecikmesiz, düzenli, zamanında hareket etmek, vs.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.