Galley İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Galley İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Galley Nedir?

Galley, özellikle gemilerde kullanılan, küreklerle ya da motorla hareket eden uzun ve dar bir teknedir. Ayrıca, gazete, dergi veya kitapların baskı öncesi son okumasının yapıldığı yer olarak da kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:

1. The galley of the ship was filled with the sound of oars hitting the water. (Gemideki küreklerin suya vurması sesi, geminin mutfak bölümünü dolduruyordu.)
2. The captain ordered the sailors to go to the galley to prepare for the storm. (Kaptan fırtınaya hazırlık yapmak için denizcileri mutfağa gitmeleri için emir verdi.)
3. The chef in the galley was preparing a delicious seafood meal for the passengers. (Mutfağı yöneten şef, yolcular için lezzetli bir deniz ürünleri yemeği hazırlıyordu.)
4. The galley was so hot that the cooks were sweating profusely. (Mutfak o kadar sıcaktı ki aşçılar yoğun bir şekilde terliyorlardı.)
5. The galley was equipped with state-of-the-art appliances. (Mutfak, son teknoloji cihazlarla donatılmıştı.)
6. The galley was located at the rear of the ship. (Mutfak geminin arka tarafında yer almaktaydı.)
7. The galley was a hive of activity as the chefs rushed to prepare dinner. (Aşçıların yemek hazırlamak için acele ettiği bir yer olarak mutfağı düşünebilirsiniz.)
8. The galley was spotless after the crew had finished cleaning it. (Mürettebat temizlik işini bitirdikten sonra mutfak pırıl pırıl olmuştu.)
9. The galley of the pirate ship was filled with the scent of exotic spices. (Korsan gemisinin mutfağı egzotik baharatların kokusuyla doluydu.)
10. The captain’s cabin was adjacent to the galley. (Kaptanın kamarası mutfağa bitişikti.)
11. The crew gathered in the galley to celebrate their successful voyage. (Mürettebat başarılı yolculuklarını kutlamak için mutfağa toplandı.)
12. The galley was closed for cleaning, so the passengers had to eat at the buffet. (Mutfak temizlik için kapalı olduğu için yolcular büfeden yemek yemek zorunda kaldı.)
13. The galley was a dangerous place during rough seas, and the crew had to be careful not to get injured. (Sert denizlerde mutfak tehlikeli bir yerdi ve mürettebat yaralanmamak için dikkatli olmak zorundaydı.)
14. The galley was equipped with a large oven for baking bread. (Mutfak, ekmeği pişirmek için büyük bir fırınla donatılmıştı.)
15. The galley was the heart of the ship, where the crew and passengers gathered to eat and socialize. (M

  1. The galley on this cruise ship was massive, with enough space to prepare meals for thousands of passengers. (Bu yolcu gemisindeki mutfak devasa büyüklüktü ve binlerce yolcu için yemek hazırlamak için yeterli alan vardı.)
  2. The galley was surprisingly quiet during the night shift, with only the sound of knives chopping vegetables breaking the silence. (Gece vardiyasında mutfak şaşırtıcı bir şekilde sessizdi ve yalnızca bıçakların sebzeleri doğrama sesi sessizliği bozuyordu.)
  3. The galley of the submarine was so compact that the crew had to work closely together to prepare meals. (Denizaltının mutfağı o kadar kompakttı ki mürettebat yemek hazırlamak için birlikte sıkı bir şekilde çalışmak zorundaydı.)
  4. The galley was always bustling with activity, with cooks rushing to meet the demands of hungry passengers. (Mutfak her zaman hareketliydi ve aşçılar aç yolcuların taleplerini karşılamak için koşturuyordu.)
  5. The galley was the last stop for the book before it went to print, where the final edits were made. (Baskıya gitmeden önce kitabın son okumasının yapıldığı son durak mutfağın olduğu yerdi.)

(Not: Görsel bir açıklama yapmak gerekirse, gemi mutfaklarının “galley” olarak adlandırılmasının nedeni, eskiden gemi personelinin yemeklerini yediği bölümün geminin kürek bölümüne bitişik olmasıdır. Bu nedenle “galley” kelimesi, gemi küreklerinin de bulunduğu uzun ve dar bölüme atıfta bulunmak için kullanılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.