Prudence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prudence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prudence Nedir?


Prudence, öngörülü, dikkatli, tutumlu ve aklı başında davranma niteliğidir.

Örnek Cümleler:


1. Prudence is important when it comes to making financial decisions. (Finansal kararlar alırken ölçülü davranmak önemlidir.)
2. It’s always wise to exercise prudence when investing money. (Parayı yatırırken dikkatli davranmak her zaman akıllıca bir seçimdir.)
3. You need to use prudence when driving in bad weather conditions. (Kötü hava koşullarında araba kullanırken akıllıca davranmak gerekir.)
4. John’s prudence helped him save a lot of money for his retirement. (John’un ölçülü davranışları emekliliği için çok para biriktirmesine yardımcı oldu.)
5. The company’s prudence in budgeting led to its financial success. (Şirketin bütçeleme konusundaki akıllıca davranması finansal başarısına yol açtı.)
6. It’s important to use prudence when dealing with sensitive information. (Hassas bilgiyle ilgilenirken dikkatli davranmak önemlidir.)
7. Mary’s prudence in making decisions has earned her the respect of her colleagues. (Mary’nin kararlarında ölçülü davranması meslektaşlarının saygısını kazandı.)
8. You should exercise prudence when lending money to friends or family members. (Arkadaşlara veya aile üyelerine para verirken dikkatli davranmak gerekir.)
9. The government’s prudence in managing the economy led to its stability. (Ekonomiyi yönetmedeki hükümetin akıllıca davranışları istikrarına yol açtı.)
10. It’s always a good idea to exercise prudence when making big purchases. (Büyük alışverişler yaparken ölçülü davranmak her zaman iyi bir fikirdir.)
11. The company’s prudence in hiring new employees has led to a strong and capable workforce. (Yeni çalışanları işe alırken şirketin

ölçülü davranışları güçlü ve yetenekli bir çalışan kadrosuna yol açtı.)
12. The pilot’s prudence in handling the emergency situation saved the lives of all passengers. (Acil durumu yönetmedeki pilotun dikkatli davranışı tüm yolcuların hayatını kurtardı.)

  1. It’s important to use prudence when dealing with sensitive relationships. (Hassas ilişkilerle ilgilenirken dikkatli davranmak önemlidir.)
  2. Sarah’s prudence in saving money has allowed her to travel the world. (Sarah’ın para biriktirmedeki ölçülü davranışı dünyayı gezmeye izin verdi.)
  3. The coach’s prudence in managing the team led to their championship win. (Takımı yönetmedeki antrenörün akıllıca davranması şampiyonluk kazanmalarına yol açtı.)
  4. It’s important to use prudence when sharing personal information online. (Çevrimiçi kişisel bilgileri paylaşırken dikkatli davranmak önemlidir.)
  5. The company’s prudence in investing in new technology has given them a competitive edge. (Yeni teknolojiye yatırım yapmada şirketin ölçülü davranışları onlara rekabet avantajı sağladı.)
  6. It’s always wise to use prudence when making decisions that could impact your future. (Geleceğinizi etkileyebilecek kararlar alırken dikkatli davranmak her zaman akıllıca bir seçimdir.)
  7. The government’s prudence in responding to the pandemic has helped to control the spread of the virus. (Pandemiye yanıt vermedeki hükümetin akıllıca davranışları virüsün yayılmasını kontrol altına almaya yardımcı oldu.)
  8. It’s important to use prudence when making important life decisions, such as choosing a career or a life partner. (Kariyer veya yaşam partneri gibi önemli hayat kararları alırken dikkatli davranmak önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.