Proprietary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proprietary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proprietary

Proprietary kelimesi Türkçe’de “özel mülkiyet” anlamına gelir. Bu kelime sıklıkla şirketlerin bir ürünü ya da teknolojiyi kendine özgü ve ticari olarak kullanılabilir hale getirmek için kullandığı bir terimdir.

Örnek cümleler:

1. The software company has a proprietary algorithm for data encryption. (Yazılım şirketi veri şifreleme için özel bir algoritma kullanıyor.)
2. The product contains proprietary technology that is exclusive to our company. (Ürün, şirketimize özgü olan teknolojiyi içeriyor.)
3. The company fiercely protects its proprietary information from competitors. (Şirket, rakiplerinden özel mülkiyet bilgilerini sıkı bir şekilde korur.)
4. The artist owns the proprietary rights to their music. (Sanatçı, müziklerinin özel mülkiyet haklarına sahiptir.)
5. The new product is not compatible with proprietary systems. (Yeni ürün, özel mülkiyet sistemleriyle uyumlu değildir.)
6. The software program is protected by proprietary software licensing. (Yazılım programı, özel yazılım lisanslama ile korunur.)
7. The company has a proprietary method for manufacturing their products. (Şirket, ürünlerini üretmek için özel bir yöntem kullanır.)
8. The proprietary formula for the product is a closely guarded secret. (Ürün için özel formül sıkı bir şekilde korunan bir sırdır.)
9. The technology is not available for public use due to proprietary restrictions. (Teknoloji, özel mülkiyet kısıtlamaları nedeniyle halka açık kullanıma uygun değildir.)
10. The proprietary software is subject to regular updates and maintenance. (Özel yazılım düzenli güncellemelere ve bakımlara tabidir.)
11. The company has a strict policy against the unauthorized use of proprietary information. (Şirket, özel mülkiyet bilgilerinin izinsiz kullanımına karşı sıkı bir politika izler.)
12. The software requires a proprietary license key for activation. (Yazılım, etkinleştirme için özel bir lisans anahtarı gerektirir.)
13. The company has invested heavily in developing proprietary technology. (Şirket, özel teknoloji geliştirmeye büyük yatırım yapmıştır.)
14. The product’s proprietary design is a key selling point. (Ürünün özel tasarımı, ana satış noktasıdır.)
15. The proprietary code used in the software is highly optimized for performance. (Yazılımda kullanılan özel kod, performans için yüksek optimizasyona sahiptir.)
16. The company’s proprietary data analysis software is a market leader. (Şirketin özel veri analizi yazılımı bir pazar lideridir.)
17. The product’s proprietary technology provides a competitive advantage. (Ürünün özel teknolojisi rekabet avantajı sağlar.)
18. The company licenses its proprietary technology to other companies. (Şirket, ö

18. (devamı) zel teknolojisini diğer şirketlere lisanslar.)
19. The proprietary software has been thoroughly tested for security vulnerabilities. (Özel yazılım güvenlik açıklarına karşı titizlikle test edildi.)
20. The company’s proprietary manufacturing process allows for greater efficiency and cost savings. (Şirketin özel üretim süreci daha fazla verimlilik ve maliyet tasarrufu sağlar.)

(Türkçe çeviriler, cümlelerin hemen yanında verilmiştir.)