Agitator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Agitator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Agitator Nedir?


Agitator, topluluk içerisinde huzursuzluk çıkaran, tartışma yaratan veya bir eyleme teşvik eden kişi ya da araçtır.

Örnek cümleler:

  1. The agitator was arrested for inciting violence during the protest. (Agitasyoncu protesto sırasında şiddet kışkırtmak suçundan tutuklandı.)
  2. The politician accused the opposition party of being agitators. (Politikacı muhalefet partisini agitasyon yapmakla suçladı.)
  3. The union leader was seen as an agitator by the company’s management. (Sendika lideri şirket yönetimi tarafından bir agitasyoncu olarak görülüyordu.)
  4. The agitator was spreading false rumors about the company’s financial situation. (Agitasyoncu şirketin mali durumu hakkında yanlış söylentiler yayıyordu.)
  5. The police were keeping an eye on the known agitators in the crowd. (Polis kalabalıktaki bilinen agitasyoncuları gözlem altında tutuyordu.)
  6. The agitator’s speech was met with both applause and jeers. (Agitasyoncunun konuşması hem alkışlarla karşılandı hem de yuhalandı.)
  7. The government accused the foreign agitators of trying to destabilize the country. (Hükümet yabancı agitasyoncuları ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalışmakla suçladı.)
  8. The agitator’s followers were arrested for causing a disturbance in the street. (Agitasyoncunun takipçileri sokakta bir rahatsızlık çıkardıkları için tutuklandı.)
  9. The journalist was accused of being an agitator by the ruling party. (Gazeteci hükümet partisi tarafından bir agitasyoncu olarak suçlandı.)
  10. The agitator’s rhetoric was criticized for being divisive and inflammatory. (Agitasyoncunun söylemleri bölücü ve alevlendirici olmakla eleştirildi.)
  11. The student group was accused of being agitators by the school’s administration. (Öğrenci grubu okul yönetimi tarafından agitasyon yapmakla suçlandı.)
  12. The agitator’s message resonated with some members of the audience, but not with others. (Agitasyoncunun mesajı bazı seyirciler arasında yankı buldu, diğerleri tarafından ise kabul edilmedi.)
  13. The police were prepared for any agitators who might try to disrupt the event. (Polis etkinliği bozmaya çalışabilecek herhangi bir agitasyoncuya karşı hazırdı.)
  14. The agitator’s speech was met with hostility from the crowd. (Agitasyoncunun konuşması kalabalık tarafından düşmanca karşılandı.)
  15. The opposition party accused the ruling party of using agitators to stir up trouble. (Muhalefet partisi hükümet partisinin agitasyoncuları kullanarak sorun

çıkardığını iddia etti.)
16. The agitator’s tactics were seen as unethical by some members of the community. (Agitasyoncunun taktikleri topluluğun bazı üyeleri tarafından etik dışı olarak görüldü.)

  1. The agitator’s goal was to mobilize the workers to demand better working conditions. (Agitasyoncunun amacı işçileri daha iyi çalışma koşulları talep etmek için harekete geçirmekti.)
  2. The agitator’s speeches were banned by the government for being seditious. (Agitasyoncunun konuşmaları hükümet tarafından isyankar olmakla yasaklandı.)
  3. The agitator’s followers were known for their violent tendencies. (Agitasyoncunun takipçileri şiddet eğilimleriyle biliniyordu.)
  4. The agitator’s activities were closely monitored by the authorities. (Agitasyoncunun faaliyetleri yetkililer tarafından yakından takip edildi.)

Türkçe karşılıklarını da içeren örnek cümleler yazılırken İngilizce cümleler kalın ve mavi, Türkçe cümleler normal yazı tipi ile yazılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.