Froggy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Froggy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Froggy

Froggy kelimesinin Türkçe anlamı “kurbağacık” veya “kurbağa” olarak geçmektedir.

  1. Froggy jumped into the pond. (Kurbağacık gölete atladı.)
  2. The sound of Froggy croaking filled the night air. (Kurbağanın vızıltısı gece havasını doldurdu.)
  3. Froggy hopped across the lily pads. (Kurbağacık nilüfer yapraklarının üstünde zıpladı.)
  4. Froggy was the star of the pond. (Kurbağacık gölün yıldızıydı.)
  5. The kids loved to catch Froggy and play with him. (Çocuklar kurbağacık‘ı yakalamayı ve onunla oynamayı sevdiler.)
  6. Froggy sat on the lily pad, watching the dragonflies buzz around. (Kurbağacık nilüfer yaprağına oturdu ve etrafında uçuşan yusufçukları izledi.)
  7. The scientists studied Froggy to learn more about his habitat. (Bilim adamları, yaşam alanı hakkında daha fazla bilgi edinmek için kurbağacık‘ı incelediler.)
  8. The kids were thrilled when they found Froggy in the pond. (Çocuklar gölette kurbağacık bulduklarında çok heyecanlandılar.)
  9. Froggy had a big appetite and loved to eat insects. (Kurbağacık büyük bir iştahla böcekler yemeyi severdi.)
  10. Froggy had a green and brown speckled back. (Kurbağacığın yeşil ve kahverengi benekli bir sırtı vardı.)
  11. The tadpoles looked up to Froggy as a leader. (Hamamböcekleri bir lider olarak kurbağacık‘a özeniyordu.)
  12. The kids put Froggy in a bucket and watched him swim around. (Çocuklar kurbağacık‘ı bir kovaya koydular ve onun etrafında yüzdüğünü izlediler.)
  13. Froggy enjoyed basking in the sun on the shore. (Kurbağacık sahilde güneşte güneşlenmekten keyif alırdı
  1. Froggy had long, powerful hind legs that helped him jump high. (Kurbağacığın uzun ve güçlü arka bacakları, ona yüksek zıplama gücü verirdi.)
  2. The children liked to sing songs about Froggy while they played. (Çocuklar oyun oynarken kurbağacık hakkında şarkılar söylemeyi seviyorlardı.)
  3. The fishermen didn’t like Froggy because he ate their bait. (Balıkçılar, yemlerini yiyen kurbağacık‘ı sevmezlerdi.)
  4. Froggy liked to hide in the tall grass by the pond. (Kurbağacık gölün yanındaki uzun otların içinde saklanmaktan hoşlanırdı.)
  5. The kids were sad when they had to say goodbye to Froggy. (Çocuklar kurbağacık‘a veda etmek zorunda kaldıklarında üzüldüler.)
  6. Froggy was a symbol of transformation in many cultures. (Kurbağacık birçok kültürde dönüşümün bir sembolü olarak kabul edilir.)
  7. The frog prince in the fairy tale was named Froggy. (Peri masalındaki kurbağa prens Froggy olarak adlandırılmıştı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.