Froggy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Froggy
Froggy kelimesinin Türkçe anlamı “kurbağacık” veya “kurbağa” olarak geçmektedir.
- Froggy jumped into the pond. (Kurbağacık gölete atladı.)
- The sound of Froggy croaking filled the night air. (Kurbağanın vızıltısı gece havasını doldurdu.)
- Froggy hopped across the lily pads. (Kurbağacık nilüfer yapraklarının üstünde zıpladı.)
- Froggy was the star of the pond. (Kurbağacık gölün yıldızıydı.)
- The kids loved to catch Froggy and play with him. (Çocuklar kurbağacık‘ı yakalamayı ve onunla oynamayı sevdiler.)
- Froggy sat on the lily pad, watching the dragonflies buzz around. (Kurbağacık nilüfer yaprağına oturdu ve etrafında uçuşan yusufçukları izledi.)
- The scientists studied Froggy to learn more about his habitat. (Bilim adamları, yaşam alanı hakkında daha fazla bilgi edinmek için kurbağacık‘ı incelediler.)
- The kids were thrilled when they found Froggy in the pond. (Çocuklar gölette kurbağacık bulduklarında çok heyecanlandılar.)
- Froggy had a big appetite and loved to eat insects. (Kurbağacık büyük bir iştahla böcekler yemeyi severdi.)
- Froggy had a green and brown speckled back. (Kurbağacığın yeşil ve kahverengi benekli bir sırtı vardı.)
- The tadpoles looked up to Froggy as a leader. (Hamamböcekleri bir lider olarak kurbağacık‘a özeniyordu.)
- The kids put Froggy in a bucket and watched him swim around. (Çocuklar kurbağacık‘ı bir kovaya koydular ve onun etrafında yüzdüğünü izlediler.)
- Froggy enjoyed basking in the sun on the shore. (Kurbağacık sahilde güneşte güneşlenmekten keyif alırdı
- Froggy had long, powerful hind legs that helped him jump high. (Kurbağacığın uzun ve güçlü arka bacakları, ona yüksek zıplama gücü verirdi.)
- The children liked to sing songs about Froggy while they played. (Çocuklar oyun oynarken kurbağacık hakkında şarkılar söylemeyi seviyorlardı.)
- The fishermen didn’t like Froggy because he ate their bait. (Balıkçılar, yemlerini yiyen kurbağacık‘ı sevmezlerdi.)
- Froggy liked to hide in the tall grass by the pond. (Kurbağacık gölün yanındaki uzun otların içinde saklanmaktan hoşlanırdı.)
- The kids were sad when they had to say goodbye to Froggy. (Çocuklar kurbağacık‘a veda etmek zorunda kaldıklarında üzüldüler.)
- Froggy was a symbol of transformation in many cultures. (Kurbağacık birçok kültürde dönüşümün bir sembolü olarak kabul edilir.)
- The frog prince in the fairy tale was named Froggy. (Peri masalındaki kurbağa prens Froggy olarak adlandırılmıştı.)
Hemen Yorum Yaz