Proficiently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proficiently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proficiently

Proficiently, “uzmanca, hünerli bir şekilde” anlamına gelir. Bu kelimeyi İngilizce cümlelerde kullanarak örnekler verelim:

1. She speaks English proficiently. (O, İngilizce konuşurken uzmanca konuşur.)
2. He can cook proficiently. (O, uzmanca yemek yapabilir.)
3. The technician fixed the machine proficiently. (Teknisyen, makineyi uzmanca tamir etti.)
4. She played the piano proficiently. (O, piyano çalmayı uzmanca yapıyor.)
5. The artist painted the portrait proficiently. (Sanatçı, portreyi uzmanca boyadı.)
6. He wrote the report proficiently. (O, raporu uzmanca yazdı.)
7. The athlete ran the race proficiently. (Sporcu, yarışı uzmanca koştu.)
8. She solved the problem proficiently. (O, sorunu uzmanca çözdü.)
9. The lawyer argued the case proficiently. (Avukat, davayı uzmanca savundu.)
10. He designed the building proficiently. (O, binayı uzmanca tasarladı.)
11. The teacher explained the lesson proficiently. (Öğretmen, derse uzmanca açıklama yaptı.)
12. She programmed the computer proficiently. (O, bilgisayarı uzmanca programladı.)
13. The chef cooked the meal proficiently. (Şef, yemeği uzmanca pişirdi.)
14. He played the guitar proficiently. (O, gitar çalmayı uzmanca yapıyor.)
15. The doctor diagnosed the patient proficiently. (Doktor, hastayı uzmanca teşhis etti.)
16. She organized the event proficiently. (O, etkinliği uzmanca organize etti.)
17. The engineer designed the machine proficiently. (Mühendis, makineyi uzmanca tasarladı.)
18. He taught the subject proficiently. (O, konuyu uzmanca öğretti.)
19. The graphic designer created the logo proficiently. (Grafik tasarımcı, logoyu uzmanca oluşturdu.)
20. She edited the video proficiently. (O, videoyu uzmanca düzenledi.)

21. The salesperson presented the product proficiently. (Satıcı, ürünü uzmanca sundu.)
22. He navigated the ship proficiently. (O, gemiyi uzmanca yönetti.)
23. The journalist wrote the article proficiently. (Gazeteci, makaleyi uzmanca yazdı.)
24. She sewed the dress proficiently. (O, elbiseyi uzmanca dikti.)
25. The mechanic fixed the car proficiently. (Tamirci, arabayı uzmanca tamir etti.)
26. He spoke the language proficiently. (O, dilde uzmanca konuştu.)
27. The makeup artist applied the makeup proficiently. (Makyaj sanatçısı, makyajı uzmanca uyguladı.)
28. She decorated the cake proficiently. (O, pastayı uzmanca süsledi.)
29. The accountant managed the finances proficiently. (Muhasebeci, finansları uzmanca yönetti.)
30. He played the game proficiently. (O, oyunda uzmanca oynadı.)