Affably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affably Anlamı ve Kullanımı

Affably, kişinin sıcakkanlı, samimi, nazik ve dostane bir tavırla hareket ettiği anlamına gelir.

İşte affably kelimesinin örnek cümlelerini aşağıda bulabilirsiniz:

  1. She greeted us affably with a smile on her face. (O bizi yüzünde bir gülümsemeyle affably karşıladı.)
  2. Despite being busy, he always finds time to talk affably with everyone. (Meşgul olmasına rağmen, her zaman herkesle affably konuşmak için zaman bulur.)
  3. The hotel staff treated us affably and made us feel welcome. (Otel çalışanları bizi affably davrandılar ve hoş geldiniz hissettirdiler.)
  4. He speaks affably to everyone, regardless of their background or status. (Arkadaşlıklarına ve statülerine bakılmaksızın herkese affably konuşur.)
  5. She always handles difficult situations affably, with grace and composure. (Zor durumları her zaman zarafet ve sakinlikle affably yönetir.)
  6. Despite his fame, he remained affable and approachable. (Ününe rağmen, o her zaman affable ve yaklaşılabilir kaldı.)
  7. The store clerk greeted the customers affably and offered them assistance. (Mağaza görevlisi müşterilere affably selam verdi ve yardım teklif etti.)
  8. He always responds to criticism affably, taking it as an opportunity to improve. (Eleştirilere her zaman affably yanıt verir ve bunu gelişme fırsatı olarak görür.)
  9. Despite the stressful situation, she remained affable and kept her cool. (Stresli duruma rağmen, o her zaman affable ve sakin kaldı.)
  10. The boss addressed his employees affably and thanked them for their hard work. (Patron çalışanlarına affably hitap etti ve çalışmaları için teşekkür etti.)
  11. The politician greeted his constituents affably and listened to their concerns. (Politikacı seçmenlerine affably
  1. The new neighbor introduced herself affably and invited us to a barbecue. (Yeni komşu kendini affably tanıttı ve bizi bir barbeküye davet etti.)
  2. Despite the language barrier, she communicated affably with the foreign visitors. (Dil engeline rağmen, yabancı ziyaretçilerle affably iletişim kurdu.)
  3. The teacher interacted with her students affably and made the class enjoyable. (Öğretmen öğrencileriyle affably etkileşime geçti ve dersi eğlenceli hale getirdi.)
  4. He always greets his coworkers affably and asks about their day. (İş arkadaşlarını her zaman affably selamlar ve günleri hakkında soru sorar.)
  5. The waiter served us affably and made sure we had everything we needed. (Garson bizi affably servis etti ve ihtiyacımız olan her şeye sahip olduğumuzdan emin oldu.)
  6. Despite his success, he remained affable and humble. (Başarısına rağmen, o her zaman affable ve mütevazi kaldı.)
  7. The receptionist greeted us affably and checked us into our room. (Resepsiyon görevlisi bizi affably karşıladı ve odamıza kaydımızı yaptırdı.)
  8. Despite the long wait, she apologized affably for the delay. (Uzun bekleyişe rağmen, gecikme için özür dileyerek affably davrandı.)
  9. The coach interacted with his players affably and motivated them to do their best. (Antrenör oyuncularıyla affably etkileşime geçti ve en iyisini yapmaları için onları motive etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.