Proficient İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proficient İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proficient

Proficient, “iyi derecede yetkin” anlamına gelir.

  1. She is proficient in five different languages. (O, beş farklı dilde iyice yetkin.)
  2. His proficiency in playing the guitar is impressive. (Gitar çalmada yetkinliği etkileyici.)
  3. The teacher was proficient in using technology in the classroom. (Öğretmen sınıfta teknolojiyi kullanmada yetkinlikti.)
  4. The company only hires proficient candidates. (Şirket sadece yetkin adayları işe alır.)
  5. It took her years of practice to become proficient at ice skating. (Buz pateninde yetkin olmak için yıllarca pratik yapması gerekti.)
  6. His proficiency in math helped him solve the problem quickly. (Matematikte yetkinliği, sorunu hızlıca çözmesine yardımcı oldu.)
  7. The software engineer was proficient in coding multiple programming languages. (Yazılım mühendisi, birden fazla programlama dilinde kod yazmada yetkindi.)
  8. The swimmer showed proficient skills in the butterfly stroke. (Yüzücü kelebek stili yüzmede yetkin beceriler gösterdi.)
  9. The journalist’s proficient writing skills made her articles popular. (Gazetecinin yetkin yazma becerileri, makalelerini popüler hale getirdi.)
  10. The chef was proficient in cooking various types of cuisine. (Aşçı, çeşitli mutfak türlerinde yetkin olmaktı.)
  11. His proficiency in public speaking made him a great politician. (Halka hitap etmedeki yetkinliği, onu harika bir siyasetçi yaptı.)
  12. The accountant was proficient in handling financial statements. (Muhasebeci, finansal beyanları yönetmede yetkindi.)
  13. Her proficiency in drawing was evident in her artwork. (Çizimdeki yetkinliği, eserlerinde belirgindi.)
  14. The doctor was proficient in performing complex surgeries. (Doktor, karmaşık cerrahi işlemleri gerçekleştirmede yetkindi.)
  15. The basketball player’s proficiency in shooting three-pointers was unmatched. (Basketbol oyuncusunun üç sayılık atışlarda yetkinliği eşsizdi.)
  16. The teacher’s proficiency in using online learning platforms helped her students succeed. (Öğretmenin çevrimiçi öğrenme platformlarını kullanmada yetkinliği, öğrencilerinin başarılı olmasına yardımcı oldu.)
  17. The translator was proficient in translating between multiple languages. (Çevirmen, birden fazla dil arasında çeviri yapmada yetkindi.)
  18. The engineer’s proficiency in designing buildings was essential to the project’s success. (Mühendisin binaların tasarımında yetkinliği, projenin başarısı için önemliydi.)
  19. The lawyer’s proficiency in arguing in court helped her win the case. (Avukatın mahkemede argüman sunmada yetkinliği, davayı kazanmasına yardımcı oldu.)
  20. The musician’s proficiency in playing the piano was evident in his performance. (Müz

isyenin piyano çalmadaki yetkinliği, performansında belirgindi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.