Proffer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proffer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proffer Anlamı:

Proffer kelimesi, “teklif etmek, sunmak, önermek” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

1. I proffered my help to him.

   (Ona yardımımı teklif ettim.)

2. He proffered his resignation to the company.

   (Şirkete istifasını sundu.)

3. The defendant proffered a plea of guilty.

   (Sanık suçlu bir itiraf sundu.)

4. I proffered my services to the organization.

   (Organizasyona hizmetlerimi sundum.)

5. She proffered an apology for her mistake.

   (Hatası için özür diledi.)

6. He proffered his hand in friendship.

   (Arkadaşlık için elini uzattı.)

7. I proffered my resignation to the board.

   (Yönetim kuruluna istifamı sundum.)

8. The company proffered a generous severance package to the laid-off employees.

   (Şirket, işten çıkarılan çalışanlara cömert bir tazminat paketi sundu.)

9. She proffered her opinion on the matter.

   (Konuyla ilgili fikrini önerdi.)

10. He proffered his services as a volunteer.

    (Gönüllü olarak hizmetlerini sundu.)

11. The seller proffered a discount to the customer.

    (Satıcı müşteriye indirim teklif etti.)

12. She proffered her condolences to the family.

    (Aileye taziyelerini sundu.)

13. He proffered his help without hesitation.

    (Tereddüt etmeden yardımını sundu.)

14. The witness proffered crucial evidence in the trial.

    (Tanık, davada önemli kanıtlar sundu.)

15. He proffered a toast to the newlyweds.

    (Yeni evlenenlere bir kadeh kaldırdı.)

16. The company proffered an apology for the faulty product.

    (Şirket, arızalı ürün için özür diledi.)

17. She proffered her resignation due to personal reasons.

    (Kişisel nedenlerden dolayı

    istifasını sundu.)

18. The lawyer proffered a settlement offer to the opposing party.

    (Avukat, karşı tarafın kabul edebileceği bir anlaşma teklifi sundu.)

19. He proffered his services as a consultant to the company.

    (Şirkete danışmanlık hizmetleri sunmak için hizmetlerini sundu.)

20. The restaurant proffered a complimentary dessert to its loyal customers.

    (Restoran, sadık müşterilerine ücretsiz bir tatlı ikram etti.)