Profanation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Profanation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Profanation

Profanation, kutsal sayılan bir şeye saygısızlık veya hakaret etmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. The act of profanation in the church was met with outrage. (Kilisede yapılan saygısızlık eylemi öfkeyle karşılandı.)
2. The desecration of the temple was considered an act of profanation. (Tapınağın kirletilmesi bir saygısızlık eylemi olarak kabul edildi.)
3. The artist was accused of profanation for using religious imagery in his work. (Sanatçı, eserinde dini imgeler kullanması nedeniyle saygısızlıkla suçlandı.)
4. The act of profanation is considered a serious offense in many cultures. (Saygısızlık eylemi, birçok kültürde ciddi bir suç olarak kabul edilir.)
5. The graffiti on the church walls was seen as an act of profanation. (Kilise duvarlarındaki grafiti, bir saygısızlık eylemi olarak görüldü.)
6. The act of profanation was condemned by religious leaders. (Saygısızlık eylemi, dini liderler tarafından kınandı.)
7. The theft of the holy relics was considered an act of profanation. (Kutsal emanetlerin çalınması, bir saygısızlık eylemi olarak kabul edildi.)
8. The act of profanation was seen as a deliberate attempt to offend religious sensibilities. (Saygısızlık eylemi, dini duyarlılıkları incitmek için kasıtlı bir girişim olarak görüldü.)
9. The sacrilegious act was considered a profanation of the sacred space. (Kutsal mekanın kutsal kabul edilen bir eylem ile kirletilmesi saygısızlık olarak kabul edildi.)
10. The desecration of the graves was seen as an act of profanation. (Mezarların kirletilmesi, bir saygısızlık eylemi olarak görüldü.)
11. The act of profanation was met with swift punishment by the authorities. (Saygısızlık eylemi, yetkililer tarafından hızlı bir şekilde cezalandırıldı.)
12. The act of profanation was seen as an insult to the community’s religious beliefs. (Saygısızlık eylemi, toplumun dini inançlarına bir hakaret olarak görüldü.)
13. The vandalism of the synagogue was considered an act of profanation. (Sinagogun vandalizmi, bir saygısızlık eylemi olarak kabul edildi.)
14. The act of profanation was seen as a violation of the sanctity of the church. (Saygısızlık eylemi, kilisenin kutsallığına bir ihlal olarak görüldü.)
15. The artist’s controversial work was accused of profanation by some critics. (Sanatçının tartışmalı eseri, bazı eleştirmenler tarafından saygısızlıkla suçlandı.)
16. The act of profanation was seen as an attack on the religious community. (Saygısızlık

eylemi, dini topluluğa yönelik bir saldırı olarak görüldü.)
17. The act of profanation was considered a sacrilegious act by the religious authorities. (Saygısızlık eylemi, dini otoriteler tarafından kutsal bir aykırılık olarak kabul edildi.)

18. The vandalism of the mosque was seen as an act of profanation by the Muslim community. (Caminin vandalizmi, Müslüman toplum tarafından bir saygısızlık eylemi olarak görüldü.)
19. The act of profanation was seen as a disrespectful act towards the deceased. (Saygısızlık eylemi, ölülere karşı saygısız bir eylem olarak görüldü.)
20. The desecration of the religious text was considered an act of profanation. (Dini metnin kirletilmesi, bir saygısızlık eylemi olarak kabul edildi.)