Fracture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fracture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fracture (Kırık)

Fracture, kemiklerin kırılması anlamına gelir ve acı verici bir durumdur. İşte, fracture kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:

  1. The X-ray showed a fracture in his arm. (Röntgeninde kolunda kırık olduğu görüldü.)
  2. She suffered a fracture in her ankle after falling down the stairs. (Merdivenlerden düşmesi sonucu bileğinde kırık oluştu.)
  3. The doctor confirmed that the fracture would heal on its own. (Doktor, kırığın kendiliğinden iyileşeceğini doğruladı.)
  4. The athlete had to withdraw from the race due to a fractured foot. (Sporcu, kırık ayak nedeniyle yarıştan çekilmek zorunda kaldı.)
  5. The fracture in her wrist was so severe that she had to wear a cast for six weeks. (Bileğindeki kırık o kadar şiddetliydi ki altı hafta boyunca alçı kullanmak zorunda kaldı.)
  6. The X-ray revealed multiple fractures in his ribs. (Röntgen, kaburgalarında birden fazla kırık olduğunu ortaya çıkardı.)
  7. The construction worker fell from a height and suffered multiple fractures in his spine. (İnşaat işçisi yüksekten düştü ve omurgasında birden fazla kırık meydana geldi.)
  8. The athlete had a stress fracture in her foot due to overtraining. (Sporcu, aşırı antrenman nedeniyle ayak kemiğinde stres kırığı yaşadı.)
  9. The doctor ordered an MRI to check for any hidden fractures. (Doktor, gizli kırıklar olup olmadığını kontrol etmek için bir MRI istedi.)
  10. He was taken to the emergency room with a compound fracture in his leg. (Bacağındaki açık kırık nedeniyle acil servise götürüldü.)
  11. The cyclist suffered a hairline fracture in his collarbone after a fall. (Düşme sonrası, bisikletçinin klavikulasında çatlak bir kırık meydana geldi.)
  12. The young boy cried out in pain when he realized he had a fracture in his arm. (Genç çocuk, kolundaki kırığı fark edince acı içinde bağırdı.)
  13. The patient’s fracture was so severe that surgery was required to fix it. (Hastanın kırığı o kadar şiddetliydi ki düzeltmek için ameliyat gerekti.)
  14. The elderly woman fell and suffered a hip fracture. (Yaşlı kadın düştü ve kalça kemiğinde kırık meydana geldi.)
  1. The doctor explained that the comminuted fracture in his arm meant the bone had broken into several pieces. (Doktor, kolundaki toplu kırığın, kemiğin birden fazla parçaya ayrıldığı anlamına geldiğini açıkladı.)
  2. The gymnast was forced to withdraw from the competition due to a fractured ankle. (Jimnastikçi, kırık bilek nedeniyle yarıştan çekilmek zorunda kaldı.)
  3. The doctor advised her to avoid strenuous activity while her compression fracture healed. (Doktor, kompresyon kırığı iyileşene kadar zorlu aktivitelerden kaçınmasını önerdi.)
  4. The soccer player suffered a fractured collarbone after colliding with another player. (Futbolcu, başka bir oyuncuyla çarpıştıktan sonra klavikulasında kırık yaşadı.)
  5. The MRI revealed a stress fracture in his shin bone. (MRI, kaval kemiğinde stres kırığı olduğunu ortaya çıkardı.)
  6. The patient was relieved to learn that the greenstick fracture in his arm would heal without surgery. (Hasta, kolundaki yeşil dal kırığının ameliyatsız iyileşeceğini öğrenince rahatladı.)

(Türkçe çeviriler koyu yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.