Probable Cause İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Probable Cause İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Probable Cause Nedir?

Probable cause, suç şüphesi doğuran bir durumun varlığına ilişkin yeterli neden ve delil bulunduğunda bir arama veya tutuklama yapılmasını haklı kılan hukuki bir kavramdır.

Örnek Cümleler:

  1. The police officer had probable cause to arrest the suspect for driving under the influence. (Polis memuru, şüphelinin alkollü araç kullanmasına yönelik yeterli şüphe nedeni olduğundan, tutuklama yapmak için yasal bir nedeni vardı.)
  2. The judge ruled that there was no probable cause for the search warrant. (Yargıç, arama emrine ilişkin olası bir nedenin olmadığına karar verdi.)
  3. The officer’s observations of the suspect provided probable cause for a search of his vehicle. (Şüpheli hakkındaki polis memurunun gözlemleri, aracının aranması için olası bir neden sağladı.)
  4. The prosecutor must demonstrate probable cause to pursue charges against the defendant. (Savcı, sanık hakkında dava açmak için olası bir nedeni kanıtlamalıdır.)
  5. The officer lacked probable cause to detain the suspect, and therefore, the detention was illegal. (Memurun tutuklama için olası bir nedeni yoktu, bu nedenle tutuklama işlemi yasadışıydı.)
  6. The probable cause standard is lower for a Terry stop than for an arrest. (Terry stop için olası neden standardı, tutuklama için olan standarttan daha düşüktür.)
  7. The judge found that the officer’s testimony provided probable cause for the search. (Yargıç, polis memurunun ifadesinin arama için olası bir neden sağladığına karar verdi.)
  8. The defendant’s behavior gave the officer probable cause to suspect he was carrying drugs. (Sanığın davranışları, memura uyuşturucu taşıdığından şüphelenmek için olası bir neden sağladı.)
  9. The Supreme Court has held that probable cause must exist for a warrantless search of a vehicle. (Yüksek Mahkeme, araçta arama yapmak için arama emri olmadan olası bir nedenin var olması gerektiğini belirtmiştir.)
  10. The police officer’s hunch is not enough to establish probable cause. (Polis memurunun sezgisi, olası bir neden sağlamak için yeterli değildir.)
  11. The suspect’s evasive answers provided the officer with probable cause to search his home. (Şüphelinin kaçamak cevapları, memura evinin aranması için olası bir neden sağladı.)
  12. The prosecutor argued that there was probable cause to believe the suspect was involved in the crime. (Savcı, şüphelinin suça karışmış olduğuna dair olası bir neden olduğunu iddia etti.)
  13. The Fourth Amendment requires probable cause before issuing a warrant. (Dördüncü Değişiklik, bir arama emri çıkarılması için olası bir nedenin varlığ
  1. The officer’s training and experience can be used to establish probable cause. (Memurun eğitimi ve deneyimi, olası bir neden sağlamak için kullanılabilir.)
  2. The judge found that the anonymous tip provided probable cause for the search. (Yargıç, anonim ihbarın arama için olası bir neden sağladığına karar verdi.)
  3. The officer had probable cause to stop the vehicle based on a traffic violation. (Memur, trafik ihlali nedeniyle aracı durdurmak için olası bir nedeni vardı.)
  4. The police cannot conduct a search without probable cause or a warrant. (Polis, olası bir neden veya arama emri olmadan arama yapamaz.)
  5. The suspect’s suspicious behavior gave the officer probable cause to search his person. (Şüphelinin şüpheli davranışları, memura kişisini aramak için olası bir neden sağladı.)
  6. The officer must have probable cause to conduct a pat-down search. (Memur, bir pat-down araması yapmak için olası bir nedeni olmalıdır.)
  7. The prosecutor failed to establish probable cause, and the charges were dropped. (Savcı, olası bir nedeni kanıtlayamadığı için suçlamalar düştü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.