Prevail İn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Prevail
- Anlamı: Galip gelmek, üstün gelmek, başarılı olmak.
- She always prevails in arguments. (O, tartışmalarda her zaman galip gelir.)
- We must prevail against all odds. (Her türlü zorluğa karşı üstün gelmeliyiz.)
- Goodness will always prevail over evil. (İyilik her zaman kötülüğe üstün gelecektir.)
- The truth will prevail in the end. (Gerçek sonunda üstün gelecektir.)
- He will prevail over his enemies. (Düşmanlarına karşı üstün gelecektir.)
- Our team prevailed in the championship. (Takımımız şampiyonada başarılı oldu.)
- The rule of law must prevail in every country. (Hukukun üstünlüğü her ülkede hakim olmalıdır.)
- Despite the challenges, we will prevail. (Zorluklara rağmen, başarılı olacağız.)
- Love will always prevail over hate. (Nefretin karşısında her zaman sevgi üstün gelecektir.)
- With hard work and determination, we will prevail. (Sıkı çalışma ve kararlılıkla, başarılı olacağız.)
- The stronger army will prevail in a war. (Daha güçlü ordu savaşta üstün gelecektir.)
- In the end, justice will prevail. (Sonunda adalet üstün gelecektir.)
- Despite the opposition, the new policy will prevail. (Karşılık gelmesine rağmen, yeni politika galip gelecektir.)
- Good ideas will always prevail over bad ones. (Kötü fikirlerin karşısında iyi fikirler her zaman üstün gelecektir.)
- His determination helped him to prevail. (Kendisine olan kararlılığı, onun başarılı olmasına yardımcı oldu.)
- The truth will eventually prevail. (Gerçek sonunda üstün gelecektir.)
- We need to prevail against our competitors. (Rakiplerimize karşı üstün gelmeliyiz.)
- Justice must prevail over corruption. (Yolsuzluğun karşısında adalet üstün gelmelidir.)
- Despite the obstacles, we will prevail in our mission. (Engellere rağmen, misyonumuzda başarılı olacağız.)
- She had to fight hard, but she prevailed in the end. (Çok mücadele etmek zorunda kaldı, ancak sonunda başarılı oldu.)
- Despite the initial setbacks, the team managed to prevail. (Başlangıçta yaşanan engellere rağmen, takım başarılı oldu.)
- In a fair competition, the best candidate will prevail. (Adil bir yarışmada, en iyi aday üstün gelecektir.)
- The truth will always prevail, no matter how hard people try to hide it. (Gerçek her zaman üstün gelecektir, insanlar onu ne kadar gizlemeye çalışsalar da.)
- The underdog managed to prevail against all expectations. (Beklenmedik şekilde, zayıf olan kazandı.)
- Our values will prevail over the values of our opponents. (Değerlerimiz, rakiplerimizin değerlerinin önünde olacaktır.)
- In the end, justice will always prevail, even if it takes a long time. (Sonunda, adalet her zaman üstün gelecektir, uzun zaman alsa bile.)
- She was determined to prevail, no matter what it took. (Ne gerekiyorsa yaparak başarılı olmaya kararlıydı.)
- Despite the difficult circumstances, they managed to prevail with their hard work. (Zor şartlara rağmen, sıkı çalışmalarıyla başarılı oldular.)
- The company managed to prevail over its competitors by providing better customer service. (Daha iyi müşteri hizmeti sağlayarak rakiplerinin önünde olan şirket, üstün geldi.)
- The team’s perseverance helped them to prevail in the face of adversity. (Takımın azmi, zorluklar karşısında başarılı olmalarına yardımcı oldu.)
- In the end, love will always prevail over hate, no matter how much hate there is in the world. (Sonunda, dünyada ne kadar nefret varsa olsun, sevgi her zaman üstün gelecektir.)
- With determination and hard work, we can prevail over any obstacle. (Kararlılık ve sıkı çalışma ile, her engelin üstesinden gelebiliriz.)
- The truth will prevail, even if it’s not immediately apparent. (Gerçek, hemen fark edilmediği takdirde bile üstün gelecektir.)
- Despite the odds, they managed to prevail and come out on top. (Tüm zorluklara rağmen, üstün gelmeyi ve başarılı olmayı başardılar.)
Hemen Yorum Yaz