Prevail İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prevail İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prevail

Türkçe anlamı: üstün gelmek, galip gelmek, başarı sağlamak

1. She prevailed over her fear of public speaking and delivered a great speech. (O, topluluk önünde konuşma korkusunu yendi ve harika bir konuşma yaptı.)

2. In the end, justice will prevail and the guilty will be punished. (Sonunda, adalet galip gelecek ve suçlular cezalandırılacak.)

3. Despite the challenges, the team managed to prevail and win the championship. (Zorluklara rağmen, takım başarı sağladı ve şampiyonluğu kazandı.)

4. Love will always prevail over hate. (Sevgi her zaman nefrete üstün gelecektir.)

5. It’s important to have faith that good will prevail over evil. (İyiliğin kötülüğü yeneceğine inanmak önemlidir.)

6. Despite the bad weather, the game will still prevail as scheduled. (Kötü hava koşullarına rağmen, oyun planlandığı gibi yapılacak.)

7. The truth will prevail no matter how hard someone tries to hide it. (Gerçek her ne kadar saklanmaya çalışılsa da ortaya çıkacaktır.)

8. He was determined to prevail over his opponent in the upcoming debate. (Yaklaşan tartışmada rakibine karşı üstünlük sağlamak için kararlıydı.)

9. Despite the obstacles, the team managed to prevail and finish the project on time. (Engellere rağmen, takım başarı sağladı ve projeyi zamanında bitirdi.)

10. It’s important to never give up and always strive to prevail in any situation. (Herhangi bir durumda asla pes etmemek ve her zaman üstün gelmeye çalışmak önemlidir.)

11. The company was able to prevail over its competitors and become the market leader. (Şirket, rakiplerine üstünlük sağlayarak piyasa lideri oldu.)

12. Despite the odds, the underdog team managed to prevail and win the game. (Oranlara karşı, zayıf takım maçı kazanmayı başardı.)

13. After a long battle, the hero was able to prevail

    and defeat the villain. (Uzun bir mücadeleden sonra, kahraman kötü adamı yenmeyi başardı.)

14. The power of love and unity will prevail over any kind of division or hate. (Sevgi ve birlik gücü, her türlü ayrılık veya nefreti yenecektir.)

15. Despite the initial setbacks, the team was able to prevail and win the contract. (İlk engellere rağmen, takım sözleşmeyi kazanmayı başardı.)

16. The truth always prevails in the end, no matter how many lies are told. (Gerçek her zaman sonunda ortaya çıkar, ne kadar çok yalan söylenirse söylensin.)

17. It’s important to have a positive attitude and believe that you will prevail over any obstacles. (Olumsuz durumlarda bile pozitif olmak ve engellerin üstesinden geleceğine inanmak önemlidir.)

18. Despite the criticism, the artist’s work will prevail and be remembered for its beauty and originality. (Eleştirilere rağmen, sanatçının eseri güzelliği ve özgünlüğü ile hatırlanacaktır.)

19. Good always prevails over evil in the end, even if it takes time. (İyilik her zaman sonunda kötülüğün üstesinden gelir, zaman alsa bile.)

20. The team’s hard work and dedication allowed them to prevail over their rivals and win the championship. (Takımın sıkı çalışması ve özverisi, rakiplerinin üstesinden gelmelerine ve şampiyonluğu kazanmalarına izin verdi.)

21. Despite the difficult circumstances, the community was able to prevail and rebuild after the natural disaster. (Zor koşullara rağmen, toplum doğal afetten sonra yeniden inşa etmeyi başardı.)