Preparation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Preparation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Preparation

Meaning: The act of getting ready or making something ready for a specific purpose or event.

Examples:

  1. I need to do some preparation before I can start writing this essay.
    (Türkçe: Bu makaleyi yazmaya başlamadan önce bazı hazırlıklar yapmam gerekiyor.)

  2. The chef began his preparation for the big banquet by chopping vegetables.
    (Türkçe: Şef, büyük yemek için hazırlıklarına sebzeleri doğrayarak başladı.)

  3. The athlete’s rigorous preparation paid off when she won the gold medal.
    (Türkçe: Sporcunun sıkı hazırlığı, altın madalyayı kazandığında kendini ödüllendirdi.)

  4. We need to make some preparations for the upcoming storm.
    (Türkçe: Yaklaşan fırtına için bazı hazırlıklar yapmamız gerekiyor.)

  5. The orchestra spent weeks in preparation for the concert.
    (Türkçe: Orkestra, konser için haftalar boyunca hazırlık yaptı.)

  6. The company is currently in preparation for their product launch.
    (Türkçe: Şirket, ürün lansmanı için şu anda hazırlık yapıyor.)

  7. The team’s thorough preparation helped them win the game.
    (Türkçe: Takımın detaylı hazırlığı, onların oyunu kazanmalarına yardımcı oldu.)

  8. I always do some preparation before a job interview.
    (Türkçe: Her zaman iş görüşmesinden önce bir hazırlık yaparım.)

  9. The bride-to-be spent months in preparation for her wedding day.
    (Türkçe: Gelın adayı, düğün gününe hazırlık için aylarca zaman harcadı.)

  10. The teacher spent hours in preparation for the upcoming lesson.
    (Türkçe: Öğretmen, yaklaşan ders için saatlerce hazırlık yaptı.)

  11. The hiker made sure to do some preparation before going on the long trek.
    (Türkçe: Yürüyüşçü, uzun yürüyüşe gitmeden önce hazırlık yapmaya dikkat etti.)

  12. The company’s preparation for the merger was meticulous.
    (Türkçe: Şirketin birleşme için yaptığı hazırlık titizlikle yapılmıştı.)

  13. The artist spent years in preparation for his debut album.
    (Türkçe: Sanatçı, ilk albümü için yıllarca hazırlık yaptı.)

  14. The athlete’s preparation included daily workouts and a strict diet.
    (Türkçe: Sporcunun hazırlığı günlük egzersizler ve sıkı bir diyet içeriyordu.)

  15. The military spent months in preparation for the upcoming mission.
    (Türkçe: Askeri, yaklaşan görev için aylarca hazırlık yaptı.)

  16. The team’s coach emphasized the importance of preparation before the big game.
    (Türkçe: Takımın antrenörü, büyük maçtan önce hazırlığın önemini vurgulad

  1. The company’s preparation for the trade show included designing a booth and preparing marketing materials.
    (Türkçe: Şirketin fuar için yaptığı hazırlık, bir stand tasarlamayı ve pazarlama materyalleri hazırlamayı içeriyordu.)

  2. The students were given a study guide to aid in their preparation for the exam.
    (Türkçe: Öğrencilere sınav için hazırlıklarına yardımcı olmak için bir ders çalışma kılavuzu verildi.)

  3. The restaurant’s preparation of the meal was impeccable.
    (Türkçe: Restoranın yemeği hazırlığı kusursuzdu.)

  4. The politician’s preparation for the debate included researching the opponent’s views and practicing public speaking.
    (Türkçe: Politikacının tartışmaya hazırlığı, rakibin görüşlerini araştırmayı ve halka açık konuşma yapmayı pratik etmeyi içeriyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.