Preparation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Preparation
Meaning: The act of getting ready or making something ready for a specific purpose or event.
Examples:
-
I need to do some preparation before I can start writing this essay.
(Türkçe: Bu makaleyi yazmaya başlamadan önce bazı hazırlıklar yapmam gerekiyor.) -
The chef began his preparation for the big banquet by chopping vegetables.
(Türkçe: Şef, büyük yemek için hazırlıklarına sebzeleri doğrayarak başladı.) -
The athlete’s rigorous preparation paid off when she won the gold medal.
(Türkçe: Sporcunun sıkı hazırlığı, altın madalyayı kazandığında kendini ödüllendirdi.) -
We need to make some preparations for the upcoming storm.
(Türkçe: Yaklaşan fırtına için bazı hazırlıklar yapmamız gerekiyor.) -
The orchestra spent weeks in preparation for the concert.
(Türkçe: Orkestra, konser için haftalar boyunca hazırlık yaptı.) -
The company is currently in preparation for their product launch.
(Türkçe: Şirket, ürün lansmanı için şu anda hazırlık yapıyor.) -
The team’s thorough preparation helped them win the game.
(Türkçe: Takımın detaylı hazırlığı, onların oyunu kazanmalarına yardımcı oldu.) -
I always do some preparation before a job interview.
(Türkçe: Her zaman iş görüşmesinden önce bir hazırlık yaparım.) -
The bride-to-be spent months in preparation for her wedding day.
(Türkçe: Gelın adayı, düğün gününe hazırlık için aylarca zaman harcadı.) -
The teacher spent hours in preparation for the upcoming lesson.
(Türkçe: Öğretmen, yaklaşan ders için saatlerce hazırlık yaptı.) -
The hiker made sure to do some preparation before going on the long trek.
(Türkçe: Yürüyüşçü, uzun yürüyüşe gitmeden önce hazırlık yapmaya dikkat etti.) -
The company’s preparation for the merger was meticulous.
(Türkçe: Şirketin birleşme için yaptığı hazırlık titizlikle yapılmıştı.) -
The artist spent years in preparation for his debut album.
(Türkçe: Sanatçı, ilk albümü için yıllarca hazırlık yaptı.) -
The athlete’s preparation included daily workouts and a strict diet.
(Türkçe: Sporcunun hazırlığı günlük egzersizler ve sıkı bir diyet içeriyordu.) -
The military spent months in preparation for the upcoming mission.
(Türkçe: Askeri, yaklaşan görev için aylarca hazırlık yaptı.) -
The team’s coach emphasized the importance of preparation before the big game.
(Türkçe: Takımın antrenörü, büyük maçtan önce hazırlığın önemini vurgulad
-
The company’s preparation for the trade show included designing a booth and preparing marketing materials.
(Türkçe: Şirketin fuar için yaptığı hazırlık, bir stand tasarlamayı ve pazarlama materyalleri hazırlamayı içeriyordu.) -
The students were given a study guide to aid in their preparation for the exam.
(Türkçe: Öğrencilere sınav için hazırlıklarına yardımcı olmak için bir ders çalışma kılavuzu verildi.) -
The restaurant’s preparation of the meal was impeccable.
(Türkçe: Restoranın yemeği hazırlığı kusursuzdu.) -
The politician’s preparation for the debate included researching the opponent’s views and practicing public speaking.
(Türkçe: Politikacının tartışmaya hazırlığı, rakibin görüşlerini araştırmayı ve halka açık konuşma yapmayı pratik etmeyi içeriyordu.)
Hemen Yorum Yaz