Fool About İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fool About İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fool about nedir?

Fool about, İngilizce’de “boş işlerle uğraşmak” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. I can’t fool about all day, I have work to do. (Türkçe: Tüm gün boş boş takılamam, işim var.)
2. Stop fooling about and start studying for your exams. (Türkçe: Boş işlerle uğraşmayı bırak ve sınavına çalışmaya başla.)
3. They spent the whole afternoon fooling about in the park. (Türkçe: Tüm öğleden sonra parkta boş işlerle uğraştılar.)
4. He’s always fooling about and never takes anything seriously. (Türkçe: O her zaman boş işlerle uğraşıyor ve hiçbir şeyi ciddiye almıyor.)
5. The children were fooling about with the toys in the playroom. (Türkçe: Çocuklar oyun odasında oyuncaklarla boş boş uğraşıyorlardı.)
6. We can’t afford to fool about any longer, we need to take action. (Türkçe: Artık boş işlerle uğraşacak vaktimiz yok, harekete geçmemiz gerekiyor.)
7. She was just fooling about when she said she didn’t care. (Türkçe: O sadece umursamadığını söylediğinde boş konuşuyordu.)
8. I don’t have time to fool about with you, I have places to be. (Türkçe: Seninle boş işlerle uğraşacak vaktim yok, gideceğim yerler var.)
9. They were fooling about with the camera, trying to take silly photos. (Türkçe: Kamerayla oyalanıp aptalca fotoğraflar çekmeye çalışıyorlardı.)
10. The boss doesn’t like it when we fool about during work hours. (Türkçe: Patron iş saatleri içinde boş işlerle uğraşmamızı sevmez.)
11. He spent the whole day fooling about on his phone instead of doing his job. (Türkçe: İşini yapmak yerine tüm gün telefonunda boş boş takıldı.)
12. We can’t afford to fool about with the budget, we need to stick to it. (Türkçe: Bütçeyle boş işlerle uğraşacak durumumuz yok, ona uymalıyız.)
13. She’s always fooling about with makeup, trying out new looks. (Türkçe: O her zaman makyajla oyalanıyor, yeni görünümler deniyor.)
14. Don’t fool about with the electrical wires, it’s dangerous. (Türkçe: Elektrik telleriyle boş işlerle uğraşma, tehlikeli.)
15. He was just fooling about when he said he was going to quit. (Türkçe: O sadece bırakacağını söylediğinde boş konuşuyordu.)
16. Let

me fooling about and get back to work, we have a deadline to meet. (Türkçe: Boş işlerle uğraşmayı bırak ve işimize dön, bir takvimimiz var.)
17. She spent the whole day fooling about with her friends instead of studying. (Türkçe: O tüm gün arkadaşlarıyla boş boş takıldı, çalışmak yerine.)

18. Don’t fool about with the machinery, it’s expensive and easily breakable. (Türkçe: Makinelerle boş işlerle uğraşma, pahalı ve kolayca kırılabilirler.)
19. He’s always fooling about, making jokes and laughing. (Türkçe: O her zaman şaka yaparak ve gülerken boş işlerle uğraşıyor.)
20. We can’t just fool about and hope things will work out, we need to make a plan. (Türkçe: Sadece boş işlerle uğraşıp her şeyin yolunda gideceğini umamayız, bir plan yapmalıyız.)