Fool İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fool İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

FOOL (noun) – aptal, budala

  1. Don’t be a fool and gamble away all your savings. (Aptal olup biriktirdiğin tüm parayı kumarda kaybetme.)
  2. He was fooled by her fake smile. (Sahte gülümsemesiyle kandırıldı.)
  3. Only a fool would believe such an absurd story. (Böyle saçma bir hikayeye sadece bir budala inanır.)
  4. You’re a fool if you think you can cheat your way through life. (Hayatta hile yaparak başarılı olabileceğine inanıyorsan aptalsın.)
  5. It’s better to keep your mouth shut and let people think you’re a fool, than to open it and prove them right. (Aptal olduğunu düşünsünler diye ağzını kapalı tutmak daha iyidir, açıp haklı olduklarını kanıtlamaktan.)
  6. He made a fool of himself by trying to impress her. (Ona etkilemek için kendini aptal duruma düşürdü.)
  7. I feel like a fool for believing his lies. (Yalanlarına inandığım için kendimi aptal gibi hissediyorum.)
  8. Don’t be fooled by appearances, things are not always what they seem. (Görünüşe aldanma, şeyler her zaman göründükleri gibi değildir.)
  9. She played the fool and pretended not to know what was going on. (Aptal numarası yaparak ne olduğunu bilmediğini söyledi.)
  10. He was such a fool for letting her go. (Onu bıraktığı için çok aptalca bir hareket yaptı.)
  11. The joke was on him, and he looked like a fool in front of everyone. (Şaka onun üzerineydi ve herkesin önünde aptal durumuna düştü.)
  12. She felt like a fool for forgetting her own birthday. (Kendi doğum gününü unuttuğu için aptal gibi hissetti.)
  13. Only a fool would think that money can buy happiness. (Para mutluluğu satın alabilecek bir şey sananlar sadece aptallardır.)
  14. He was too proud to admit his mistakes and looked like a fool in the end. (Hatalarını kabul etmek için çok gururluydu ve sonunda aptal gibi göründü.)
  15. She felt like a fool for not realizing the truth earlier. (Gerçeği daha önce fark etmediği için kendini aptal gibi hissetti.)
  16. Don’t be a fool and drive while under the influence of alcohol. (Aptal olup alkol etkisi altında araba kullanma.)
  17. He was fooled into buying a fake watch. (Sahte bir saat satın alarak kandırıldı.)
  18. Only a fool would risk their life for a silly dare. (Aptalca bir teklif için hayatını riske atanlar sadece aptallardır.)
  19. She felt like a fool for trusting him after he had lied to her before. (Önceden yalan söyledikten sonra ona güvenmesi nedeniyle kendini aptal gibi hissetti.)
  20. He acted like a fool and ruined the party for everyone. (Her

kes aptal gibi davrandı ve herkesin partisini mahvetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.