Predictor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Predictor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Predictor, tahmin yapan bir sistem veya araçtır. Predictor, belirli bir sonucu tahmin etmek için verileri analiz eder ve sonucu tahmin eder.

Örnek cümleler:

1. Predictor models are commonly used in finance to forecast stock prices. (Predictor modelleri, hisse senedi fiyatlarını tahmin etmek için finansta yaygın olarak kullanılır.)
2. The weather predictor said it would rain today. (Hava tahmini, bugün yağmur yağacağını söyledi.)
3. Machine learning algorithms can be used as predictors in healthcare to anticipate patient outcomes. (Makine öğrenimi algoritmaları, hasta sonuçlarını öngörmek için sağlıkta bir tahminci olarak kullanılabilir.)
4. The traffic predictor estimated it would take an hour to get to the airport. (Trafik tahmincisi, havaalanına varmak için bir saat gerektiğini tahmin etti.)
5. A stock predictor can help investors make informed decisions. (Bir hisse senedi tahmincisi, yatırımcıların bilinçli kararlar vermesine yardımcı olabilir.)
6. The predictor tool in Excel can help you make predictions based on historical data. (Excel’deki tahminci araç, geçmiş verilere dayalı tahminler yapmanıza yardımcı olabilir.)
7. A job predictor can estimate your chances of getting hired. (Bir iş tahmincisi, işe alınma şansınızı tahmin edebilir.)
8. The market predictor indicated that prices would rise. (Pazar tahmincisi, fiyatların yükseleceğini gösterdi.)
9. A DNA predictor can determine if you are at risk for certain diseases. (DNA tahmincisi, belirli hastalıklara karşı risk altında olup olmadığınızı belirleyebilir.)
10. The stock predictor was accurate in its forecast of the market crash. (Hisse senedi tahmincisi, piyasa çöküşünün tahmininde doğruydu.)
11. A crime predictor can estimate the likelihood of future criminal behavior. (Bir suç tahmincisi, gelecekteki suçlu davranışların olasılığını tahmin edebilir.)
12. A disease predictor can help doctors diagnose patients more accurately.

    (Bir hastalık tahmincisi, doktorların hastaları daha doğru bir şekilde teşhis etmelerine yardımcı olabilir.)

13. The election predictor correctly forecasted the outcome. (Seçim tahmincisi, sonucu doğru bir şekilde tahmin etti.)
14. The traffic predictor suggested taking an alternative route. (Trafik tahmincisi, alternatif bir rotayı önerdi.)
15. A natural disaster predictor can help emergency responders prepare for potential disasters. (Doğal afet tahmincisi, acil müdahale ekiplerinin potansiyel afetlere hazırlanmasına yardımcı olabilir.)
16. The language predictor in your phone can suggest the next word you might type. (Telefonunuzdaki dil tahmincisi, yazacağınız bir sonraki kelimeyi önerir.)
17. A student predictor can help teachers identify which students may be struggling. (Bir öğrenci tahmincisi, öğretmenlerin hangi öğrencilerin zorlandığını belirlemelerine yardımcı olabilir.)
18. The stock predictor was wrong in its forecast of the company’s earnings. (Hisse senedi tahmincisi, şirketin kazançları konusundaki tahmininde yanıldı.)
19. A traffic predictor app can provide real-time traffic updates. (Bir trafik tahmincisi uygulaması, gerçek zamanlı trafik güncellemeleri sağlayabilir.)
20. A housing predictor can estimate the value of a property. (Bir konut tahmincisi, bir mülkün değerini tahmin edebilir.)
21. The market predictor suggested that the economy would improve. (Pazar tahmincisi, ekonominin düzeleceğini önerdi.)