Prankster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prankster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prankster Nedir?

Prankster, insanları şaka yaparak kandıran veya eğlendiren kişi anlamına gelir. Bu kişiler genellikle esprili ve yaratıcı yönleriyle tanınırlar.

Örnek cümleler:

1. The prankster put fake spider webs all over the office. (Şakacı, ofisin her yerine sahte örümcek ağları koydu.)
2. I can’t believe the prankster convinced me that today was Saturday. (Şakacının bugünün Cumartesi olduğuna beni inandırdığına inanamıyorum.)
3. The prankster swapped the salt and sugar in the kitchen. (Şakacı, mutfaktaki tuzu ve şekeri değiştirdi.)
4. That prankster always comes up with the most hilarious pranks. (O şakacı her zaman en komik şakaları yapar.)
5. The prankster pretended to be a waiter and took our orders. (Şakacı, garson gibi davranıp siparişlerimizi aldı.)
6. The prankster put a fake parking ticket on my car. (Şakacı arabama sahte bir park cezası koydu.)
7. Don’t trust that prankster, he’s always up to something. (O şakacıya güvenme, her zaman bir şeyler peşinde.)
8. The prankster put a whoopee cushion on my chair. (Şakacı, koltuğumun üzerine bir şişme ped koydu.)
9. The prankster changed the language settings on my computer. (Şakacı, bilgisayarımın dil ayarlarını değiştirdi.)
10. The prankster filled my office with balloons. (Şakacı, ofisimi balonlarla doldurdu.)
11. The prankster put a fake snake in the break room. (Şakacı, mola odasına sahte bir yılan koydu.)
12. The prankster convinced me to wear a ridiculous outfit to work. (Şakacı, işe saçma bir kıyafet giymem için beni ikna etti.)
13. The prankster put googly eyes on all the pictures in the office. (Şakacı, ofisteki tüm resimlere hareketli gözler koydu.)
14. The prankster sent me a fake email from the boss. (Şakacı, bana patronumdan sahte bir e-posta gönderdi.)
15. The prankster put a fake spider in my coffee cup. (Şakacı, kahve fincanıma sahte bir örümcek koydu.)
16. The prankster put a “kick me” sign on my back. (Şakacı, sırtıma “beni tekmele” yazısı koydu.)
17. The prankster filled the elevator with balloons. (Şakacı, asansörü balonlarla doldurdu.)
18. The prankster convinced me that the office was haunted. (Şakacı, ofisin hayaletlendiğine beni inandırdı.)
19. The prankster put a fake spider on my computer mouse. (Şakacı, bilgis

ar faremin üzerine sahte bir örümcek koydu.)
20. The prankster switched all the office chairs around. (Şakacı, ofisteki tüm sandalyeleri değiştirdi.)

Türkçe karşılıkları:

1. Şakacı, ofisin her yerine sahte örümcek ağları koydu.
2. Şakacının bugünün Cumartesi olduğuna beni inandırdığına inanamıyorum.
3. Şakacı, mutfaktaki tuzu ve şekeri değiştirdi.
4. O şakacı her zaman en komik şakaları yapar.
5. Şakacı, garson gibi davranıp siparişlerimizi aldı.
6. Şakacı arabama sahte bir park cezası koydu.
7. O şakacıya güvenme, her zaman bir şeyler peşinde.
8. Şakacı, koltuğumun üzerine bir şişme ped koydu.
9. Şakacı, bilgisayarımın dil ayarlarını değiştirdi.
10. Şakacı, ofisimi balonlarla doldurdu.
11. Şakacı, mola odasına sahte bir yılan koydu.
12. Şakacı, işe saçma bir kıyafet giymem için beni ikna etti.
13. Şakacı, ofisteki tüm resimlere hareketli gözler koydu.
14. Şakacı, bana patronumdan sahte bir e-posta gönderdi.
15. Şakacı, kahve fincanıma sahte bir örümcek koydu.
16. Şakacı, sırtıma “beni tekmele” yazısı koydu.
17. Şakacı, asansörü balonlarla doldurdu.
18. Şakacı, ofisin hayaletlendiğine beni inandırdı.
19. Şakacı, bilgisayar faremin üzerine sahte bir örümcek koydu.
20. Şakacı, ofisteki tüm sandalyeleri değiştirdi.