Fleshy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fleshy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fleshy Nedir?

Fleshy, Türkçe karşılığı “etli” olan bir sıfattır ve genellikle hayvanların etleri için kullanılır. İnsanlar da dahil olmak üzere canlıların birçok bölgesinde fleshy dokular bulunabilir.

Örnek Cümleler:

1. The fleshy part of the watermelon is the sweetest. (Karpuzun etli kısmı en tatlı olanıdır.)
2. Her lips were soft and fleshy. (Dudakları yumuşak ve etliydi.)
3. The chef trimmed the fleshy part of the chicken breast. (Şef, tavuk göğsünün etli kısmını kesti.)
4. The mushrooms had a fleshy texture. (Mantarların etli bir dokusu vardı.)
5. The fish had a fleshy and juicy texture. (Balığın etli ve sulu bir dokusu vardı.)
6. He had a fleshy nose and thick eyebrows. (O, etli bir burun ve kalın kaşlara sahipti.)
7. The ripe peach was soft and fleshy to the touch. (Olgun şeftali, dokununca yumuşak ve etliydi.)
8. The fleshy roots of the tree provided stability during the storm. (Ağacın etli kökleri, fırtına sırasında dengeli durmasını sağladı.)
9. The juicy and fleshy fruits were perfect for making smoothies. (Sulu ve etli meyveler smoothie yapmak için mükemmeldi.)
10. The fleshy petals of the rose were a deep red color. (Gülün etli taç yaprakları koyu kırmızı renkteydi.)
11. The fleshy part of the peach is rich in vitamins and minerals. (Şeftalinin etli kısmı vitamin ve mineral bakımından zengindir.)
12. The fleshy part of the steak was tender and juicy. (Steak’in etli kısmı yumuşak ve sulu idi.)
13. The doctor noticed a fleshy growth on the patient’s arm. (Doktor hastanın kolunda bir etli büyüme fark etti.)
14. The fleshy leaves of the succulent plant retain water well. (Sucul bitkinin etli yaprakları suyu iyi tutar.)
15. The artist used fleshy tones in his painting to depict the warmth of the scene. (Sanatçı, sahnenin sıcaklığını yansıtmak için resminde etli tonlar kullandı.)
16. The fleshy part of the pumpkin was perfect for making soup. (Balkabağının etli kısmı çorba yapmak için mükemmeldi.)
17. The boxer had a fleshy nose from all the punches he had taken. (Boksör, aldığı darbelerden dolayı etli bir burna sahipti.)
18. The caterpillar had a fleshy body and bright colors. (Tırtılın etli bir vücudu ve parlak renkleri vardı.)
19. The fleshy roots of the cactus store water

20. The fleshy part of the mango is the most delicious. (Mangonun etli kısmı en lezzetlisidir.)

Türkçe Karşılıkları:

• etli
• etli, kalın
• etli kısmı
• etli dokusu
• etli ve sulu
• etli burun
• etli, yumuşak
• etli kökler
• sulu ve etli
• etli yaprakları
• etli kısmı
• etli kısmı
• etli büyüme
• etli yaprakları
• etli tonları
• etli kısmı
• etli burun
• etli vücut
• etli kökler
• en lezzetli etli kısmı